Ekrem Demirli | Yusuf’un Güzelliği | Cuma Yazıları

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 30 сен 2024
  • Ekrem Demirli'nin Fikriyat.com'da kaleme aldığı Cuma Yazıları'nın 27.09.2024 tarihli bölümü: Yûsuf’un Güzelliği: Her İnsanın Yûsuf Olduğunu Keşfettiren Mücbir Güzellik
    "… Yûsuf'u gördüklerinde onu gözünde yücelttiler, parmaklarını kestiler." (Yûsuf, 31)
    Yûsuf sûresinde dikkatimizi çeken konulardan birisi biyolojik ve fiziksel özellikleri cihetiyle bir insanın güzelliğinin sınırıdır. Herhangi bir insan 'fiziksel' olarak ne kadar güzel olabilir, güzelliğin mükemmel örneği olan birisinde nasıl bir güzellikten söz edebiliriz? Bu soru akla gelse bile, dikkatimizi çekmesi gereken esas soru Yûsuf'un güzelliğini kim ve nasıl algılayabilmiştir, sorusu olmalıdır. Herhangi bir şeyin idraki gören ile görülen arasındaki nispet ve irtibata bağlıysa kadınlara 'parmak kestiren' güzelliğin onlarla ilişkili bir güzellik olması gerekir. Platon'un 'hatırlama' teorisiyle bakarsak, bu güzelliğin onlarca 'unutulmuş bir güzellik' olarak hatırlanmış olduğunu düşünmek de mümkündür. Gören ile görülen arasında bir nispet ve ölçü bulunmalıdır ki gören, görüleni algılayabilsin. Bir insan ancak kendisiyle mütenasip olanı idrak edebilir, ancak kendisiyle benzer veya ilişkili bir şeyi ilişki ölçüsünce ve miktarınca görebilir. Metafizikçilerin "Bir'den bir çıkar" ilkesinden metafizikçi sûfîlerin çıkardığı en önemli ilke budur: Güzeli güzel görür, iyiyi iyi bilir, bir'i bir bilir ve herkes kendince bilir. Çünkü algıyı belirleyen şey, hallerimiz ve kabiliyetimizdir. O zaman Yûsuf'un güzelliğini konuşmak; bir insanın nesnel güzelliğini konuşmaktan daha çok, görenlerin güzellik algısını konuşmak, içlerinde veya zihinlerinde izleri bulunan 'unutulmuş güzelliği' hatırlamaktan söz etmek demektir. Hz. Mûsâ'nın sihirbaz olmadığını idrak eden sihirbazların "Mûsâ sihirbaz değildir" hükümleriyle birlikte secdeye kapanmaları ile kadınların "Bu bir beşer değildir" diyerek ellerini kesmeleri aynı bağlamda ortaya çıkan bilen-bilinen, gören-görülen ilişkisinin farklı tarzlarıdır. Her ikisinde de nesnel olandan bağımsız şekilde, insanlardaki kabiliyet ortaya çıkar, nesnel varlık veya durum kabiliyeti tahrik ederek onu ortaya çıkartır, bunun sonucunda ise insanlar normalde yapmayacakları bir işi yaparlar. Bu itibarla arada münasebet bulunmayan bir bilmek halinden veya idrak edilebilen bir güzellikten veya bir etkileşimden söz etmek mümkün olmadığına göre, Yûsuf'un güzelliğini düşünürken, güzelliği gören insanlardaki kabiliyet hakkında konuşmak gerekir. Kadınların ellerini kesmeleri, esasında 'ezeli güzelliğe' aşina olmanın bir neticesi ve delili idi.
    Devamı için;
    www.fikriyat.c...
    Sevgili Fikriyat okurları, videomuzu beğenip yorumda düşüncelerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın!
    Kanalımıza abone olmak için: / fikriyat
    💻Web sitemiz: www.fikriyat.com/
    __
    🔍Sosyal medya hesaplarımız:
    Twitter: / fikriyatcom
    Instagram: / fikriyat
    Facebook: / fikriyat
    Podcast: www.fikriyat.c...
    __
    📱Mobil uygulamalarımız:
    App Store: apple.co/3DTHktY
    Google Play: bit.ly/2WVUsyd

Комментарии • 1