𝑯𝒊𝒌â𝒚𝒆 Ertesi sabah ilk uyanan taehyung oldu. Wendy uyandığında saçında gezinen parmaklardan taehyung'un uyanık olduğunu anladı, yüzünde anlamsız, tatlı bir gülümseme oluşurken kendini yataktan aşağı sarkıtarak esnedi. Elleriyle açılmış saçları ile oynadıktan sonra doğrulup yataktan kalktı. "Günaydın taetae." "Günaydın günaydın, hadi gel geri uyuyalım." Wendy aldığı cevaba hiç şaşırmayarak kıkırdadı ve olumsuzca mırıldandı. "Wendy hadi ya." "Ollmazzz." "Tamam, harika. Sen bilirsin." Taehyung aniden doğrulup wendy'i kucaklayarak yatağa geri yattığında artık ikisi de yine yatıyorlardı. Oda kıkırdamalarla dolarken kalkmaya çalışan wendy taehyung tarafından sıkı sıkı sarılarak engellenmişti bile. "Taehyung ya!" "Ne ya?" "Bırak beni!" "Ama çok güzel uyuyorduk?" "Taehyung!" "Pekâlâ, o zaman bu akşam da beraber uyuyacağız. Söz ver?" "Ya bıraksana aaa ne söz dinlemez şeysin sen!" "Beraber uyuyacağımıza söz ver?" "Tamam! Söz veriyorum." Taehyung sıkı sıkı sardığı kollarını çekerek doğruldu. "Günaydın hayatım." Demesinin ardından ayağa kalktı. Wendy de kıkırdayıp aynısını yaptı. Lavaboda yüzlerini yıkayıp dişlerini fırçaladıktan sonra ikisi de mutfağa geçti. Taehyung masayı hazırlarken wendy birşeyler hazırladı. Kahvaltının ardından wendy hazırlanmak için odasına çekildi ve taehyung salonda kitaplarını önüne koyarak ders çalışmaya başladı. Wendy kısa sürede hazırlandığında odasından çıktı. "Ben çıkıyorum." "Wendy gitme ya gel beraber çalışalım." "Saçmalama taehyung ya çıkıyorum." "Pekii tamam tamam, görüşürüz." "Görüşürüz." Wendy'nin çıkmasının ardından yaklaşık yarım saat sonra taehyung'un annesi ve wendy'nin annesi gelmişti. "Hoşgeldinizz." Rosie heyecanla taehyung'un kucağına doğru atladı, elbette taehyung gülerek onu kucağına almış ve öpücüklere boğmuştu. "Güzel kızım nasılmış?" Bu sırada anneler ayakkabılarını çıkararak içeri girmişlerdi. Herkes salona geçtiğinde taehyung'un annesi konuştu. "Uykusu var aslında ama bugünlük böyle olsun eve gidince uyuturum." "Neden? Burası onun evi, burada da uyuyabilir. Ben uyuturum bebeğimi, değil mi bebeğim?" Rosie konuşanları anlıyormuş gibi onayladı babasını. "Wendy yok mu?" "Yok teyze, o çıktı. Jin ile buluşacakmış." "Peki." "Sen ne yapıyordun oğlum?" "Ders çalışıyordum." "Afferim sonunda adam oldun." "Anne ya!" "Ne anne ya, inkar mı edeceksin?" "Hayır ama.. neyse neyse. Ben kızımı da alıp odamamı kapanayım yoksa alttan alttan laf sokmadan güzelce oturalım mı?" "İyi iyi, sustum. Pek alıngan oldun bu aralar." "Çok laf sokuyorsun ondandır." "Neyse ne. Sen kızınla hasret gider bizde sizin için yemek hazırlayalım bugün çok vaktimiz yok." "Nasıl yani yemeği yapıp gidecek misiniz?" "Ne yazık ki." "E anne ne anlamı var ki o zaman siz her hafta bizi kontrole geliyoyorsunuz oturup yemek yerken sorguya çekiyorsunuz şimdi yemeği yapıp gitmeniz ne işe yarayacak." "Oğlum biz sizin neyinizi kontrol edelim.." Demesinin ardından küçük bir kahkaha attı wendy'nin annesi. "Zaten sen çoluk çocuğa karıştın. Wendy de bana kırgın olduğu için keyfi yoktur yani herşey yolundadır diye düşünüyorum." "Bende aynı fikirdeyim, hem birşey varsa da diğer hafta onu da öğreniriz." "Ne güzel söyledin mübarek." "Ya siz varya siz.. gel kızım biz gidelim." "Hayır ya otur şuraya biz gidiyoruz zaten mutfağa." "Kış kış." "Çok terbiyesiz çok." "Rosie, güzelim. Babanın teyzesi olarak sana bir tavsiye vereyim güzel kızım sen sen ol sakin baban gibi terbiyesiz olma." "Ya teyze!" "Sus cevap verme teyzene." "Ohooo iyice çocuk yaptınız beni." Anneler gülüşerek mutfağa gittiklerinde taehyung kucağında ki kızı ile bakışıp güldü. "Kızım, özledin mi beni?" Parmaklarını emen rosie kafasını sallayarak onayladığında taehyung onun saçlarını ve boynunu öpmüştü. "Bende çok özledim güzel kızımı. Rosie, ne zaman konuşmaya başlayacaksın bebeğim? Senle şöyle bir dertleşsek ne güzel olur." Elbette rosie cevap vermedi. Öte yandan dış kapının hemen arkasında ki wendy eve girip girmemekte kararsızdı. Çıktıktan yaklaşık 15-20 dakika sonra cüzdanını evde unuttuğunu fark edince dönmek zorunda kalmıştı. Nefes vererek anahtarı çevirdi ve kapıyı açtı. Salonda yalnızca taehyung ve rosie'nin olduğunu görünce gülümsedi. "Rosie, çak yap kızım babana. Hadi çak oynayalım, rosie?" Taehyung kendisini dinlemeyen kızına bakarak nefes verdi, hemen ardından wendy'i fark etmişti. "Ah wendy?" Kucağında rosie ile ayağa kalkıp wendy'nin yanına ilerledi, aynı zamanda wendy'de ona doğru ilerlemişti. Aralarında ki mesafe aza indiğinde rosie'yi kucağına alıp saçlarını okşadı ve öptü. "Nasılsın rosie?" "Bir sorun yok değil mi?" "Yok hayır." "Neden geri döndün o zaman?" "Cüzdanımı evde unutmuşum." "Bu bir işaret geri gitme sende kal." "Olmaz taehyung ya Jin beni bekliyor." "Ama benim seninle birşey konuşmam lazım.." "Ne gibi birşey?" "Rosie ile alakalı, lütfen kal." "Ama Jin.." "Bir kerecik eksen sorun olmaz, gerçekten benim için önemli." "Ama zaten uzun zamandır konuşmuyorduk şimdi planladığımız ilk buluşmadan ekmek.." "Lütfen wendy." Wendy en sonunda omuzlarını düşürerek nefes verdi. "Tamam, madem senin için bu kadar önemli.. gitmiyorum." "Taehyung rosie uyud- aa wendy, hoş geldin güzelim." Wendy'nin annesi, taehyung'un annesinden sonra salona girdiğinde kızını gördüğü için heyecanlanmıştı. "Wendy bebeğim nasılsın?" "Hoş buldum teyze. Ben jin'e gelemeyeceğimi haber veriyim." Hâlâ kucağında olan rosie'yi taehyung'a verdikten sonra yüzü düşük bir şekilde odasına ilerledi. Kısa süre sonra kapıyı hafifte olsa çarpma sesi gelmişti. Taehyung'un annesi wendy'nin annesine sarılarak kendince teselli verdi. Wendy'nin annesi de tebessüm edip mutfağa geri dönmüştü. Taehyung rosie ile salona geri dönmüş kısa bir süre oyalandıktan sonra wendy'nin odasına ilerlemişti. Kapıyı tıklatıp içeriden konuşma sesi duyunca açıp içeri girdi. Wendy Jin ile konuşuyordu. "Ya ne ilgisi var seni sevmememle." "Jin.. bak canım- ya bir dinle dinle!" "Taehyung çok ısrar etti." "Ya! Konuyu nereye çekiyorsun!" "Ne demek hemen buraya gel?" Taehyung yatağa oturduğunda rosie'yi yatağa oturtarak ellerini arkaya doğru koymuş, ardından wendy'nin volta atarak telefonda konuşmasını izlemeye başlamıştı. En sonunda sola doğru yürüyen wendy'nin elini tutup durdurmuş ve diğer elinde ki telefona ulaşmıştı. "Merhaba Jin hyung wendy ile konuşmam gereken önemli birşey olduğu için güzeller güzeli canım arkadaşımı esir alıyorum planınızı başka güne ayarlayın olur mu anlayışın için sağol görüşürüzz." Taehyung telefonu kapatıp yatağın rastgele bir köşesine attığında wendy şaşkınlıkla kıkırdadı. O esnada taehyung rosie'yi kucağına oturtmuştu. "Çok açıklayıcı ve beklenmedikti."
Devamı2 Taehyung göz devirmesinin hemen ardından kızın elini tutarak yatağa çekti. Gülmeye başladıklarında wendy yatağa oturup rahat bir pozisyona geçti ve dikkatini taehyung'a verdi. Rosie babasının kucağından sıkılmış olacak ki kollarını yatağa uzatarak taehyung'un kendisini yatağa oturtmasına sebep verdi. "Rosie'yi.. yani, dur bekle. Böyle söylemiyim. Şöyle söyleyeyim: Sen bana, hayır ya. Roié'yi Annemlere verdiğimde bana bağırdığın günü hatırlıyor musun?" Wendy, taehyung'u kafası ile onayladı ve devam etmesi için bekledi. "Rosie babam diye babandan bahsedip, sana abi diyecek dediğinde ve verdiğin tüm örnekler gözümün önünde canlandığında.. çok kötü hissettim. İğrenç bir baba olduğumu fark ettim. Rosie benim kızımdı, bunu o seçmemişti bile. Ben onun babasıydım, istiyerek veya istemeyerek sahip olmak önemsiz.. en başından haklıydın. Aslında onu terk etme gibi bir hakkım bile yoktu ama ben yurda bırakmak istedim, hatta sokağa.." Taehyung, o düşüncelerini hatırlarken gözlerini yere dikmişti. Nasıl böyle acımasız biri gibi davranmıştı, anlamıyordu. "Annem, o günler için kurtulmak istediğim bir bebekten kurtulma şansı verdiğinde elbette kabul ettim. Fakat kafam karışıktı, kesin bir kararım yoktu hiçbir zaman. Sonra.. sen öyle konuşup kendime gelmemi sağladığında kesin bir karara ulaştım. Bana "Eğer yapabiliyorsan, eğer 'evet ben bu vicdan azabı ile yaşamaya devam ederim, bu çocuğu unuturum aklıma bile gelmez' diyorsan git, yapabiliyorsan git taehyung.' dediğinde gittim." Gözleri wend'nin gözleri ile buluştu. Uzun saniyeler süren sessiz bakışmanın ardından biricik kızına baktı ve onun minik elini eli arasına aldı. "O an fark etmiştim ki ben kızımın bana 'Abi' diye seslenmesine dayanamazdım. Onun hiçbirşeyi olmak istemediğim günlerdi, ama sonradan onun babası olduğum için mutlu oldum. Senin anlattığın gibi babası için resim çizdiğinde, babası işten veya herhangi bir yerden eve geldiğinde sevindiğinde.. o kişi ben olacaktım, böyle düşündüğümde onunla oyun oynamam, resim çizmem, gezmem, eğlenmem, hiçbirşey rahatsız edici değil aksine huzur vericiydi. Sen bunu fark etmemi sağladın, çok teşekkür ederim. Bu düşüncelerden sonra, senin en son ne dediğini bile anlayamadım çünkü yaptığım yanlıştan acilen dönmem gerektiğini fark ettim." Buruk bir tebessüm ile kızını izlemeye devam etti taehyung. Rosie ise babasının parmakları ile oynuyordu konuşulanlardan habersizce. "Annemlere gittim, rosie beni gördüğünde sevinç çığlığı atarak kucağıma atladı. Sıkıca sarılıp öpüp kokladım ve annemle tekrar konuştum. Rosie'den vazgeçmedim. Sandığın gibi onu anneme ve babama bırakıp hayatıma devam etmedim. Rosie yalnızca bizim sınav zamanımıza kadar annemlerle kalacak." Wendy dizleri üstünde doğrulup taehyung'a sıkıca sarılıp hem rosie'yi hem taehyung'u güldürdükten sonra taehyung'tan ayrılıp rosie'yi kucağına alarak sıkıca sarıldı. "Neden daha önce söylemedin ki??" "Çok görüşemedik, ve sen beni her yerden engelledin. Yazamadım ve arayamadım, görüştüğümüz de fırsat olmadı." "Doğru kararı verdin." "Biliyorum, sayende. Sen olmasaydın her ne kadar sonradan pişman olacak olsamda rosie'yi o gün, o dakikalar içinde terk etmiş olurdum." "Salaksın, daha önce söyleseydin üzülmezdim boşuna!" Taehyung'un cevap vermesine fırsat kalmadan rosie gülmeye başlayınca ikisinin de dikkati dağılmıştı. Wendy rosie'yi kucağına alıp yanaklarını üst üste öptü. "İçeri gidelim hadi." "Hmhm." "Annenle konuşmayaxak mısın yine?" "Taehyung, yaptığı şey hoş olmamasının yanında çok kırıcıydı. Dedikleri ayrı dava.. nasıl öyle düşünür? Bir süre daha konuşmayı düşünmüyorum çünkü ben hâla o anın etkisindeyim." "Sen bilirsin." "Rosiee, gel bebeğim." Dedikten sonra kucağında ki rosie'yi üst üste öpücüklere boğup ardından odasından ayrıldı. *Devamını kısa sürede atmaya çalışacağımm umarım beğenirsinizzz* 🌸🩷💕🧚🏻♀️
𝑯𝒊𝒌â𝒚𝒆
Ertesi sabah ilk uyanan taehyung oldu. Wendy uyandığında saçında gezinen parmaklardan taehyung'un uyanık olduğunu anladı, yüzünde anlamsız, tatlı bir gülümseme oluşurken kendini yataktan aşağı sarkıtarak esnedi. Elleriyle açılmış saçları ile oynadıktan sonra doğrulup yataktan kalktı.
"Günaydın taetae."
"Günaydın günaydın, hadi gel geri uyuyalım."
Wendy aldığı cevaba hiç şaşırmayarak kıkırdadı ve olumsuzca mırıldandı.
"Wendy hadi ya."
"Ollmazzz."
"Tamam, harika. Sen bilirsin."
Taehyung aniden doğrulup wendy'i kucaklayarak yatağa geri yattığında artık ikisi de yine yatıyorlardı. Oda kıkırdamalarla dolarken kalkmaya çalışan wendy taehyung tarafından sıkı sıkı sarılarak engellenmişti bile.
"Taehyung ya!"
"Ne ya?"
"Bırak beni!"
"Ama çok güzel uyuyorduk?"
"Taehyung!"
"Pekâlâ, o zaman bu akşam da beraber uyuyacağız. Söz ver?"
"Ya bıraksana aaa ne söz dinlemez şeysin sen!"
"Beraber uyuyacağımıza söz ver?"
"Tamam! Söz veriyorum."
Taehyung sıkı sıkı sardığı kollarını çekerek doğruldu.
"Günaydın hayatım."
Demesinin ardından ayağa kalktı. Wendy de kıkırdayıp aynısını yaptı. Lavaboda yüzlerini yıkayıp dişlerini fırçaladıktan sonra ikisi de mutfağa geçti. Taehyung masayı hazırlarken wendy birşeyler hazırladı. Kahvaltının ardından wendy hazırlanmak için odasına çekildi ve taehyung salonda kitaplarını önüne koyarak ders çalışmaya başladı.
Wendy kısa sürede hazırlandığında odasından çıktı.
"Ben çıkıyorum."
"Wendy gitme ya gel beraber çalışalım."
"Saçmalama taehyung ya çıkıyorum."
"Pekii tamam tamam, görüşürüz."
"Görüşürüz."
Wendy'nin çıkmasının ardından yaklaşık yarım saat sonra taehyung'un annesi ve wendy'nin annesi gelmişti.
"Hoşgeldinizz."
Rosie heyecanla taehyung'un kucağına doğru atladı, elbette taehyung gülerek onu kucağına almış ve öpücüklere boğmuştu.
"Güzel kızım nasılmış?"
Bu sırada anneler ayakkabılarını çıkararak içeri girmişlerdi. Herkes salona geçtiğinde taehyung'un annesi konuştu.
"Uykusu var aslında ama bugünlük böyle olsun eve gidince uyuturum."
"Neden? Burası onun evi, burada da uyuyabilir. Ben uyuturum bebeğimi, değil mi bebeğim?"
Rosie konuşanları anlıyormuş gibi onayladı babasını.
"Wendy yok mu?"
"Yok teyze, o çıktı. Jin ile buluşacakmış."
"Peki."
"Sen ne yapıyordun oğlum?"
"Ders çalışıyordum."
"Afferim sonunda adam oldun."
"Anne ya!"
"Ne anne ya, inkar mı edeceksin?"
"Hayır ama.. neyse neyse. Ben kızımı da alıp odamamı kapanayım yoksa alttan alttan laf sokmadan güzelce oturalım mı?"
"İyi iyi, sustum. Pek alıngan oldun bu aralar."
"Çok laf sokuyorsun ondandır."
"Neyse ne. Sen kızınla hasret gider bizde sizin için yemek hazırlayalım bugün çok vaktimiz yok."
"Nasıl yani yemeği yapıp gidecek misiniz?"
"Ne yazık ki."
"E anne ne anlamı var ki o zaman siz her hafta bizi kontrole geliyoyorsunuz oturup yemek yerken sorguya çekiyorsunuz şimdi yemeği yapıp gitmeniz ne işe yarayacak."
"Oğlum biz sizin neyinizi kontrol edelim.."
Demesinin ardından küçük bir kahkaha attı wendy'nin annesi.
"Zaten sen çoluk çocuğa karıştın. Wendy de bana kırgın olduğu için keyfi yoktur yani herşey yolundadır diye düşünüyorum."
"Bende aynı fikirdeyim, hem birşey varsa da diğer hafta onu da öğreniriz."
"Ne güzel söyledin mübarek."
"Ya siz varya siz.. gel kızım biz gidelim."
"Hayır ya otur şuraya biz gidiyoruz zaten mutfağa."
"Kış kış."
"Çok terbiyesiz çok."
"Rosie, güzelim. Babanın teyzesi olarak sana bir tavsiye vereyim güzel kızım sen sen ol sakin baban gibi terbiyesiz olma."
"Ya teyze!"
"Sus cevap verme teyzene."
"Ohooo iyice çocuk yaptınız beni."
Anneler gülüşerek mutfağa gittiklerinde taehyung kucağında ki kızı ile bakışıp güldü.
"Kızım, özledin mi beni?"
Parmaklarını emen rosie kafasını sallayarak onayladığında taehyung onun saçlarını ve boynunu öpmüştü.
"Bende çok özledim güzel kızımı. Rosie, ne zaman konuşmaya başlayacaksın bebeğim? Senle şöyle bir dertleşsek ne güzel olur."
Elbette rosie cevap vermedi.
Öte yandan dış kapının hemen arkasında ki wendy eve girip girmemekte kararsızdı. Çıktıktan yaklaşık 15-20 dakika sonra cüzdanını evde unuttuğunu fark edince dönmek zorunda kalmıştı. Nefes vererek anahtarı çevirdi ve kapıyı açtı. Salonda yalnızca taehyung ve rosie'nin olduğunu görünce gülümsedi.
"Rosie, çak yap kızım babana. Hadi çak oynayalım, rosie?"
Taehyung kendisini dinlemeyen kızına bakarak nefes verdi, hemen ardından wendy'i fark etmişti.
"Ah wendy?"
Kucağında rosie ile ayağa kalkıp wendy'nin yanına ilerledi, aynı zamanda wendy'de ona doğru ilerlemişti. Aralarında ki mesafe aza indiğinde rosie'yi kucağına alıp saçlarını okşadı ve öptü.
"Nasılsın rosie?"
"Bir sorun yok değil mi?"
"Yok hayır."
"Neden geri döndün o zaman?"
"Cüzdanımı evde unutmuşum."
"Bu bir işaret geri gitme sende kal."
"Olmaz taehyung ya Jin beni bekliyor."
"Ama benim seninle birşey konuşmam lazım.."
"Ne gibi birşey?"
"Rosie ile alakalı, lütfen kal."
"Ama Jin.."
"Bir kerecik eksen sorun olmaz, gerçekten benim için önemli."
"Ama zaten uzun zamandır konuşmuyorduk şimdi planladığımız ilk buluşmadan ekmek.."
"Lütfen wendy."
Wendy en sonunda omuzlarını düşürerek nefes verdi.
"Tamam, madem senin için bu kadar önemli.. gitmiyorum."
"Taehyung rosie uyud- aa wendy, hoş geldin güzelim."
Wendy'nin annesi, taehyung'un annesinden sonra salona girdiğinde kızını gördüğü için heyecanlanmıştı.
"Wendy bebeğim nasılsın?"
"Hoş buldum teyze. Ben jin'e gelemeyeceğimi haber veriyim."
Hâlâ kucağında olan rosie'yi taehyung'a verdikten sonra yüzü düşük bir şekilde odasına ilerledi. Kısa süre sonra kapıyı hafifte olsa çarpma sesi gelmişti. Taehyung'un annesi wendy'nin annesine sarılarak kendince teselli verdi. Wendy'nin annesi de tebessüm edip mutfağa geri dönmüştü. Taehyung rosie ile salona geri dönmüş kısa bir süre oyalandıktan sonra wendy'nin odasına ilerlemişti. Kapıyı tıklatıp içeriden konuşma sesi duyunca açıp içeri girdi. Wendy Jin ile konuşuyordu.
"Ya ne ilgisi var seni sevmememle."
"Jin.. bak canım- ya bir dinle dinle!"
"Taehyung çok ısrar etti."
"Ya! Konuyu nereye çekiyorsun!"
"Ne demek hemen buraya gel?"
Taehyung yatağa oturduğunda rosie'yi yatağa oturtarak ellerini arkaya doğru koymuş, ardından wendy'nin volta atarak telefonda konuşmasını izlemeye başlamıştı. En sonunda sola doğru yürüyen wendy'nin elini tutup durdurmuş ve diğer elinde ki telefona ulaşmıştı.
"Merhaba Jin hyung wendy ile konuşmam gereken önemli birşey olduğu için güzeller güzeli canım arkadaşımı esir alıyorum planınızı başka güne ayarlayın olur mu anlayışın için sağol görüşürüzz."
Taehyung telefonu kapatıp yatağın rastgele bir köşesine attığında wendy şaşkınlıkla kıkırdadı. O esnada taehyung rosie'yi kucağına oturtmuştu.
"Çok açıklayıcı ve beklenmedikti."
Devamı2
Taehyung göz devirmesinin hemen ardından kızın elini tutarak yatağa çekti. Gülmeye başladıklarında wendy yatağa oturup rahat bir pozisyona geçti ve dikkatini taehyung'a verdi. Rosie babasının kucağından sıkılmış olacak ki kollarını yatağa uzatarak taehyung'un kendisini yatağa oturtmasına sebep verdi.
"Rosie'yi.. yani, dur bekle. Böyle söylemiyim. Şöyle söyleyeyim: Sen bana, hayır ya. Roié'yi Annemlere verdiğimde bana bağırdığın günü hatırlıyor musun?"
Wendy, taehyung'u kafası ile onayladı ve devam etmesi için bekledi.
"Rosie babam diye babandan bahsedip, sana abi diyecek dediğinde ve verdiğin tüm örnekler gözümün önünde canlandığında.. çok kötü hissettim. İğrenç bir baba olduğumu fark ettim. Rosie benim kızımdı, bunu o seçmemişti bile. Ben onun babasıydım, istiyerek veya istemeyerek sahip olmak önemsiz.. en başından haklıydın. Aslında onu terk etme gibi bir hakkım bile yoktu ama ben yurda bırakmak istedim, hatta sokağa.."
Taehyung, o düşüncelerini hatırlarken gözlerini yere dikmişti. Nasıl böyle acımasız biri gibi davranmıştı, anlamıyordu.
"Annem, o günler için kurtulmak istediğim bir bebekten kurtulma şansı verdiğinde elbette kabul ettim. Fakat kafam karışıktı, kesin bir kararım yoktu hiçbir zaman. Sonra.. sen öyle konuşup kendime gelmemi sağladığında kesin bir karara ulaştım. Bana "Eğer yapabiliyorsan, eğer 'evet ben bu vicdan azabı ile yaşamaya devam ederim, bu çocuğu unuturum aklıma bile gelmez' diyorsan git, yapabiliyorsan git taehyung.' dediğinde gittim."
Gözleri wend'nin gözleri ile buluştu. Uzun saniyeler süren sessiz bakışmanın ardından biricik kızına baktı ve onun minik elini eli arasına aldı.
"O an fark etmiştim ki ben kızımın bana 'Abi' diye seslenmesine dayanamazdım. Onun hiçbirşeyi olmak istemediğim günlerdi, ama sonradan onun babası olduğum için mutlu oldum. Senin anlattığın gibi babası için resim çizdiğinde, babası işten veya herhangi bir yerden eve geldiğinde sevindiğinde.. o kişi ben olacaktım, böyle düşündüğümde onunla oyun oynamam, resim çizmem, gezmem, eğlenmem, hiçbirşey rahatsız edici değil aksine huzur vericiydi. Sen bunu fark etmemi sağladın, çok teşekkür ederim. Bu düşüncelerden sonra, senin en son ne dediğini bile anlayamadım çünkü yaptığım yanlıştan acilen dönmem gerektiğini fark ettim."
Buruk bir tebessüm ile kızını izlemeye devam etti taehyung. Rosie ise babasının parmakları ile oynuyordu konuşulanlardan habersizce.
"Annemlere gittim, rosie beni gördüğünde sevinç çığlığı atarak kucağıma atladı. Sıkıca sarılıp öpüp kokladım ve annemle tekrar konuştum. Rosie'den vazgeçmedim. Sandığın gibi onu anneme ve babama bırakıp hayatıma devam etmedim. Rosie yalnızca bizim sınav zamanımıza kadar annemlerle kalacak."
Wendy dizleri üstünde doğrulup taehyung'a sıkıca sarılıp hem rosie'yi hem taehyung'u güldürdükten sonra taehyung'tan ayrılıp rosie'yi kucağına alarak sıkıca sarıldı.
"Neden daha önce söylemedin ki??"
"Çok görüşemedik, ve sen beni her yerden engelledin. Yazamadım ve arayamadım, görüştüğümüz de fırsat olmadı."
"Doğru kararı verdin."
"Biliyorum, sayende. Sen olmasaydın her ne kadar sonradan pişman olacak olsamda rosie'yi o gün, o dakikalar içinde terk etmiş olurdum."
"Salaksın, daha önce söyleseydin üzülmezdim boşuna!"
Taehyung'un cevap vermesine fırsat kalmadan rosie gülmeye başlayınca ikisinin de dikkati dağılmıştı. Wendy rosie'yi kucağına alıp yanaklarını üst üste öptü.
"İçeri gidelim hadi."
"Hmhm."
"Annenle konuşmayaxak mısın yine?"
"Taehyung, yaptığı şey hoş olmamasının yanında çok kırıcıydı. Dedikleri ayrı dava.. nasıl öyle düşünür? Bir süre daha konuşmayı düşünmüyorum çünkü ben hâla o anın etkisindeyim."
"Sen bilirsin."
"Rosiee, gel bebeğim."
Dedikten sonra kucağında ki rosie'yi üst üste öpücüklere boğup ardından odasından ayrıldı.
*Devamını kısa sürede atmaya çalışacağımm umarım beğenirsinizzz* 🌸🩷💕🧚🏻♀️
Guzell💗
@@legolasyesil4615 teşekkür ederimm💕
Ya sınava çalışıyorumm!!😭😭
emeinim güzeldir bebeğimmm💋💫
@@Hayalls0 çalış çalış sınav daha önemli güzelim🩷
Geldiiimm (ilkk)
@@MinDaisyqwx hoşgeldinnn
@@Nilesjm kaç bölüm olucak seri??
@@MinDaisyqwx az kaldı olabildiğince çabuk bitirmeye çalışacağım 3-4 bölüm diye düşünüyorum ama umarım daha fazla uzamaz
@@Nilesjm Tamammm uzasa bile okurum 👊🏻😻
@MinDaisyqwx bitanemsin💜
Çokselldiiii💕💫
@@Hayalls0 tişikür ederim bebeğim💖
OMG ayaya ölcem çokselll😻
@@Zoe-12-k6p tişikürlerrr çiçeğimmm🌸💕
ya ilk olcaktımm
@@Freepalistine. 🌸💕
@@Nilesjm 🎀