Celal Güzelses - Odasına Vardım

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 12 дек 2024

Комментарии • 10

  • @sevcanokan3313
    @sevcanokan3313 Год назад +1

    Çocuktum,annem söylerdi bu türküyü.Çok güzel bir sesi vardı, onu dinlerken hep hüzünlenirdi çocuk yüreğim hemde büyük zevk alırdım.Bugün de ağlayarak dinledim .

  • @seyitahmetsahin9763
    @seyitahmetsahin9763 3 года назад

    Bütün eserlerin içimizi yakıyor üstad mekanın cennet olsun dualarımızla gönderiye teşekkür ediyorum

  • @betulaltunhan4295
    @betulaltunhan4295 4 года назад +1

    Mekânın cennet olsun üstad ❤

  • @mehmetyildirim5953
    @mehmetyildirim5953 3 года назад

    Allah rahmet eylesin cümle geçenlere

  • @durantunca
    @durantunca 10 месяцев назад

    Güzel türkü

  • @omerfidanci4323
    @omerfidanci4323 4 года назад +1

    MEKANIN CENNET OLSUN............

  • @saitdagistanli
    @saitdagistanli Год назад

    Muafafa Kemal,Diyarbakırda Celal
    Güzelsesi dinlemiş
    Sen şark bülbülü güzelsessin demiß..

  • @hayırlıhavadis
    @hayırlıhavadis 4 года назад +2

    Fevkalade

  • @berdenaleyke
    @berdenaleyke 3 года назад +1

    Fatma Râşide [Turhan]
    Dede Abdülhamid Hamdî Efendi’nin kaydına göre Fatma Râşide Hanım 6 Şevvâl 1317/
    7 Şubat 1900 tarihinde doğmuştur. Söz konusu kayıt şu şekildedir: “Sene 317 Şevvâl-i şerîfin
    altıncı günü pazartesi bi-mennihi Te‛âlâ Fâtıma Râşide binti Kemâleddin zîb-i mehd-i vücûd
    oldu. Ce‛alehallâhu Te‛âlâ râşideten mehdiyyeten ve mine’s-sâlihâti ve’h-fazahâ ve iyyânâ ve
    cemî‛i evlâdinâ ve ahfâdinâ ve ehli beytinâ min fiteni âhiri’z-zamâni ve min şürûri’l-insi ve’lcânn.
    Bi-câhi nebiyyi âhiri’z-zamân sallî ve sellim aleyhi’r-Rahmân mahtelefe’l-melevân ve alâ
    âlihi ve ashâbihi ve ehli beytihi zevi’l-irşâdi ve’l-‛irfân. Âmin”
    Kemâleddin Efendi de kızının doğumuna şu beyitle tarih düşürmüştür:
    Söyledim târîhini cevher gibi
    Râşidemiz doğdu mehd-i ‛âleme (1317)
    Canan Karatay’ın aktardığına göre gençliğinde Râşide Hanım’ın güzelliği dillere destan
    imiş. Harputlu anneler onu oğullarına istemek için konağa gelir giderlermiş. O günlerde
    konaktaki hizmetkârlardan biri de ona âşık olmuş. Bu geliş gidişler, kahve pişirmeler,
    ağırlanıp uğurlanmalar ve “gelin gideceği” söylentileri onu dilhûn etmekte, fakat bu onulmaz
    derdi kimselere söyleyememektedir. Birgün bir şey almak için konağın odalarından
    birine girince Râşide Hanım’ın namaz kıldığını görmüş ve artık gizleyemediği duygularını
    bugün çeşitli kaynaklarda “anonim” olarak kaydedilen şu Harput türküsünü yakarak dile
    getirmiştir:
    Odasına vardım olur mu böyle,
    Ellerin koynunda merhamet eyle,
    Bir derdin olursa gel bana söyle,
    Söyleyin ahbaplar, nasıl edeyim,
    Nazlı yârdan ayrılmışam, nere gideyim,
    Odasına vardım, kahve pişirir,
    Kınalı parmaklar fincan döşürür,
    O yârin bakışı beni şaşırır,
    Söyleyin ahbaplar, nasıl edeyim,
    Nazlı yârdan ayrılmışam, nere gideyim,
    Odasına vardım, namaza durmuş,
    Kaşları, gözleri kendine uymuş,
    Sanırım karşımda bir ay'dır doğmuş,
    Söyleyin ahbaplar, nasıl edeyim,
    Nazlı yârdan ayrılmışam, kime gideyim.
    Ancak bu aşk türkülerde kalmış, Râşide Hanım yukarıda da bahsedildiği üzere Cumhuriyet’in
    ilân edildiği gün dönemin El‛azîz savcısı Rize Çayeli eşrâfından Şerifoğullarına
    mensup Mehmed Şefik Bey [Turhan] ile evlenmiştir. Eşinin vazifesi dolayısıyla memleketin
    çeşitli yerlerinde bulunan, bilâhere Üsküdar-Kuzguncuk’a yerleşen Râşide Hanım 26 Mart
    1989’da vefât etmiş ve Kuzguncuk Nakkaştepe mezarlığına defnedilmiştir.