Видео

Emeğinize sağlık

Emin maalouf en sevdiğim yazarlardan birisidir. Ve Türkler hakkında olumsuz düşündüğünü sanmıyorum

Bütün düşüncelerine katılıyorum Din ve inanç olmasa dünya çok güzel bir yer olur

Emeğinize sağlık

Paylaşım için çok teşekkür ederim

Faydalı bir paylaşım olmuş. Çok teşekkür ederim

Yararlı bir paylaşım olmuş teşekkür ederim

Türkçeye çevrilen eserleri hangileri acaba?

🤌🏻👏🏻👏🏻👏🏻

Tebrik ederim 🎉

Müzik çok rahatsız ediyor. Sesini kısık tutunuz

Tanımadığım bir yazardı bu video sayesinde tanıdığım teşekkür ederim

Nüfusun bu kadar arttığı bir dünyada, hayvan kesimini kutsayan dinlerden soğuma ve bu vahşeti (kan gölünü) sorgulama zamanı geldi de geçiyor..Et karneye bağlanmalıdır.. Nietzsche gibi doğru Tanrıyı aramaya koyulmamız lazım..Bu kitaplara bir şeytan eli değmiş olmalı.. Yoksa, olup biten, olması istenen, yanlışları düşünmekten hepimiz delireceğiz..Meğer ki; asıl niyetleri de bu ola.. Etkileyiciydi. Teşekkürler..

Benim için faydalı bir çalışma olmuş çok teşekkür ederim

Bu paylaşımı çok beğendim. Teşekkürler

👍

Bir de filmi vardır; Film, Alan Turing adlı matematikçinin II. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin kullandığı Enigma kodunu çözme çabasını anlatır (2014). Benedict kardeş de çok güzel canlandırmıştı, oldukça sağlam bir filmdi. Teşekkürler tekrar anımsattığınız için.

Bilmiyordum öğrendim. Çok teşekkür ederim

Ne yazık ki ses kalitesi kötü, geliştirilirse daha iyi olabilir.

hocam çok güzel anlatım olmuş, çekilen dizide kocasını öldürmüyordu kısmen de olsa kitaptan farklı olarak bu kısım farklıydı; izlerken ilk defa bir diziyi sıkıcı bölümlerine denk gelmeden izledim(atlatmadan) carl sagan ın da güzel bir sözü vardı, hatırlatmak gerekirse; "Eğer tüm evrende yaşam sadece Dünya'da varsa, bu çok büyük bir yer israfı olurdu." ve enrico fermi nin çok güzel bir sözü/paradoksu "Eğer Samanyolu dahilinde yüksek sayıda ileri dünya dışı uygarlık mevcutsa, neden uzaylılara ait uzay araçları ya da sondalar gibi kanıtlara rastlamıyoruz?"/wikipedia

Deleuzeun eline su dokemez😏 yine de bazi dusunceleri uzerine dusunulesi

Çok faydalı bir paylaşım olmuş teşekkür ederim

Emeğinize sağlık

Paylaşımdan faydalandım. Çok teşekkür ederim

En beğendiğim kitabı cinselliğin tarihi

Bence mutlaka okunması gereken bir yazar

Merhaba Kitaplarını okumaktan çok zevk aldığım yazarın YENİDEN ÇARMIHA GERİLİŞ i ile Günahanson çağrı arasında daha karşılaştırmalı edebiyat eleştirisi yapar mısınız? Çok verimli bir video devamını bekliyorum 😊teşekkürler

Teşekkürler Gülün Adi ni okumayan kalmasın ❤

Faydalı bir paylaşım olmuş teşekkür ederim

Değerli bir paylaşım olmuş. Faydalandım çok teşekkür ederim

günaydın, yıllar önce üniversitede hocamız Umberto Eco hakkında bir şey söylemişti. Aynı zamanda eleştirmen olup, ağır eleştirilerde bulunduğu için "Madem bu kadar çok biliyorsun bir kitap yaz da görelim." demişler. Böylece ilk romanı "Gülün Adını" yazmış.

Bilhassa akıl hastaları konusunda yazdıkları ilginç, paylaşım için teşekkürler

1878 yılında Grit elden çıkmamış mıydı?

Bilgilendirici bir paylaşım olmuş teşekkür ederim

H.G. Wells: Bilim Kurgu ve İnsanlık İçin Bir Dönüm Noktası Herhangi bir çağda, insanlık tarihi birçok önemli dönüm noktasına sahiptir. Ancak bazı figürler, sadece kendi zamanlarının ötesinde değil, aynı zamanda geleceği de şekillendiren miraslar bırakmışlardır. Herkesin "bilim kurgu" denilince aklına gelen ilk isimlerden biri, şüphesiz ki H.G. Wells'tir. George Orwell, Arthur C. Clarke ve Philip K. Dick gibi yazarlarla birlikte, H.G. Wells, bilim kurgu edebiyatının temellerini atmış, bu türün en büyük temsilcilerinden biri olmuştur. Peki, Wells'i bu kadar özel kılan neydi? Onun eserlerini bugünün dünyasına nasıl ışık tutuyordu? H.G. Wells'in Hayatına Kısa Bir Bakış Her şeyden önce, H.G. Wells, yalnızca bir bilim kurgu yazarı olarak değil, aynı zamanda bir tarihçi, gazeteci, sosyolog ve politik bir düşünür olarak da tanınır. 1866 yılında İngiltere’nin Bromley kentinde doğan Wells, 1900'lerin başlarında, tüm dünyada adını duyuran eserlerini kaleme alıyordu. O dönemin bilim dünyası hızla ilerliyor, insanlık uzaya, okyanusların derinliklerine ve mikro dünyaya adım atmaya başlamıştı. Bu ortamda Wells, gerçekliği bilimsel bir gözle keşfetmenin yanında, toplumsal yapıları da sorgulamaya başlıyordu. Onun edebiyatı, insan doğasının sınırlarını zorlayan bir keşifti. Wells, her zaman bilimsel gelişmeleri, toplumsal sorumluluklarla harmanlayan bir bakış açısına sahipti. Bununla birlikte, bilim kurgu türüne yaptığı katkılar, genellikle insanlık için yeni ufuklar açan, devrimci fikirlerle şekillenmiştir. O, bir yazar olarak değil, adeta bir bilim adamı gibi insanlık tarihinin geleceğini yazmaya çalıştı. Bilim Kurgu Edebiyatının Temelleri H.G. Wells’in bilim kurgu alanındaki katkıları, yalnızca dönemin edebiyat dünyasında değil, aynı zamanda bilimsel düşünme biçiminde de bir devrim yaratmıştır. 1895'te yayımlanan Zaman Makinesi (The Time Machine), onun en bilinen eserlerinden biridir ve bilim kurgu türünde bir dönüm noktası olmuştur. Wells, zaman yolculuğu fikrini ilk kez ciddiyetle ele alırken, bunu bir macera aracından çok daha fazlası olarak sunmuş, geleceğin olası toplumlarını ve insanlık tarihinin akışını irdelemiştir. Zaman yolculuğu konsepti, yalnızca teknolojiyle değil, insanlık durumu ve toplumsal yapılarla ilgili de derin sorular sormayı gerektiriyordu. Wells’in “zaman yolculuğu” fikri, insanlığın kendisini sürekli bir değişim ve evrim sürecinde görmesine olanak tanıdı. Zaman Makinesi, bir yandan bir bilim kurgu klasiği olmanın ötesine geçip, tarihin, toplumların ve insanın geleceğini analiz eden bir eser olarak edebiyat dünyasında kendine sağlam bir yer edinmiştir. Wells’in bir diğer önemli eserlerinden Dünya Savaşları (The War of the Worlds) da, bilim kurgu türünün en köklü ve bilinen örneklerinden biridir. 1898’de yayımlanan bu eser, bir Marslı saldırısını konu alırken, dönemin kolonyalizm eleştirisini, insanların yabancı olana karşı duyduğu korku ve hayal kırıklığıyla harmanlamıştır. Dünya Savaşları, bugün bile popüler kültürdeki birçok yapımda referans verilen bir eser olarak, zamanla bir kült halini almıştır. H.G. Wells ve Toplum Eleştirisi Wells'in en dikkat çekici özelliklerinden biri de, bilim kurgu türüne insanlık için ciddi bir toplumsal eleştiriyi dahil etmesiydi. O dönemdeki toplumsal sınıfların, güç yapılarının ve ekonomik sistemlerin eleştirisini, fantastik öğelerle birleştirerek okurları için düşünsel bir yolculuk yaratıyordu. Wells, bazen gelecekten, bazen de geçmişten gelen bir gözlemci gibi insanlığın zaaflarını ve güçlü yanlarını keşfetmek için bilim kurguyu bir araç olarak kullanıyordu. Bir Milyon Yıl Sonra (The First Men in the Moon), Wells’in insan doğasına dair önemli fikirler sunduğu bir diğer eseridir. Ay'a yapılan ilk yolculukta, bir grup insan, Ay’da eski bir uygarlığın izlerine rastlar. Ay’daki bu yerleşim, sosyal yapıları, sınıf farklarını ve insanlık tarihini yeniden sorgulamayı gerektiren bir noktaya gelir. Buradaki tema, çoğu zaman bilim kurgu türünde görülen, insanlığın nihai evrimi ve gelişimi üzerine bir düşünce süreci içerir. Wells, aynı zamanda Görünmeyen Adam (The Invisible Man) adlı eserinde, bireysel özgürlük ile güç arasındaki dengeyi de sorgulamıştır. Görünmezliği bir araç olarak kullanan baş karakter, insan doğasının kötücül yönlerini ortaya koyarken, gücün ve özgürlüğün sınırsız olmasının ne kadar tehlikeli olabileceğini gözler önüne serer. H.G. Wells’in Geleceğe Yönelik Etkisi H.G. Wells’in yazdığı eserler sadece o dönemin edebiyat dünyasını değil, aynı zamanda günümüz bilim dünyasını da etkilemiştir. Bugün hala Zaman Makinesi ya da Dünya Savaşları gibi eserler, bilim insanları tarafından zaman yolculuğu teorileri veya uzay keşifleri üzerine yapılan tartışmalara ilham kaynağı olmaktadır. Wells’in hayal gücü, birçok bilim insanı ve mühendis için bir tür vizyon olmuştur. Ancak Wells’in yalnızca bilimsel açıdan etkisi değil, toplumsal ve politik bakış açısı da zamanla geniş bir okur kitlesi tarafından benimsenmiştir. Onun fikirleri, özellikle 20. yüzyılın başındaki sosyalist düşünce akımlarını etkilemiş ve birçok ilerici hareketin temel taşlarını oluşturmuştur. Sonuç: H.G. Wells ve Çağdaş Bilim Kurgu H.G. Wells’in etkisi, yalnızca bilim kurgu ile sınırlı kalmamıştır. Eserleri, toplumsal yapıları, teknolojiyi ve insan doğasını sorgulayan bir bakış açısıyla, geleceği doğru bir şekilde tahmin etmiştir. Onun edebiyatı, bugünün teknolojik ve bilimsel ilerlemeleriyle sıkı bir bağ kurarak, bilim kurgu türünü bugünkü güçlü ve geniş kapsamlı yapısına taşımıştır. Zaman yolculuğu, uzayda yaşam, dünya dışı uygarlıklar, insanın evrimi ve toplumun geleceği gibi derin sorularla şekillenen bilim kurgu türü, büyük ölçüde H.G. Wells’in yarattığı dünyadan ilham almaktadır. Bugünün pop kültürüne, televizyon dizilerine, sinemaya ve video oyunlarına kadar geniş bir yelpazede etkilerini görmek mümkündür. Wells’in en büyük mirası, bilim kurgu edebiyatının sadece bir eğlence türü değil, insanlığın varoluşunu sorgulayan derin bir düşünce biçimi haline gelmesidir. H.G. Wells, yarattığı dünyalarla geleceği ve insanı yeniden şekillendiren bir yazar olarak, bilim kurgu edebiyatının temel taşlarını atmış ve bugünün bilim kurgu eserlerine ilham kaynağı olmuştur. Onun eserleri, sadece fantastik bir eğlenceden çok, insanın kendisini ve evreni nasıl anlamaya çalıştığının birer yansımasıdır.

Muhtesem paylaşımlar için teşekkür ederim

Yolunuz açık olsun...harikasiniz

Neden dramatik müzik. Eğlenceli müzik daha iyidir

Değerli bir paylaşım olmuş teşekkür ederim

13 yaşımdayken H.G.WELLES'in zaman makinesi ve dünyalar savaşını okudum. Beni adeta büyüledi ve bilgim kurgu kitaplarının hastası yaptı. Daha o yaşlarda İsaac Asimov ve Arthur C. Clarke'nin kitaplarını alıp biriktirmeye başladım. Bu yazara ayırdığınız video için sizi tebrik ederim.

Faydalandım teşekkürler

Teşekkürler...

Teşekkür ediyorum....

kaliteli içeriklerinizin devamını ve bu mecrada başarılı olmanızı dilerim.

Anlaşılması zor bir yazar. Paylaşım için teşekkür ederim

Muhtesem analiz. . Çok tesekkurler

Benim için çok faydalı bir paylaşım olmuş teşekkür ederim😊

Teşekkürler, elinize dilinize sağlık

harika bir video olmuş. - wells'i keşfettim

H.G. Wells Nutuk'ta adı geçen bir yazardır. Yaşadığı zamanın ötesinde olan Atatürk yine yaşadığı zamanın ötesinde kitaplar yazan Wells'i değerlendirmiştir.