- Видео 18
- Просмотров 371 674
Emrah Kurt
Добавлен 18 янв 2013
Sadri Alışık - İçimde bir yağmur
içimde bir yağmur sonbahardan çalınmış,
Birkac eylül bir de sen senelerin ardında,
Tarabyada bir santur nihavende gömülmüş,
Ümitlerim kırılır saçlarımın kırında,
Birkac yağmur bir de sen senelerin ardında...
Sadri Alışık
Birkac eylül bir de sen senelerin ardında,
Tarabyada bir santur nihavende gömülmüş,
Ümitlerim kırılır saçlarımın kırında,
Birkac yağmur bir de sen senelerin ardında...
Sadri Alışık
Просмотров: 321
Видео
Yol uzun, yol dumanlı - Nurullah Genç
Просмотров 2,8 тыс.2 года назад
Yol uzun Yol dumanlı Yol kıvrılıp kalıyor dağların yüreğinde Ayaklarım siyah, yorgun ve yalnız Yürümek nasıl da ağır Yürümek nasıl da tenha Ama kuşlar uçuyor göğünde düşlerimin Ama bahçeler yeşil Dağ çılgın, ova sarhoş Ben bu illerde meczup Ben bu yolculuğun son elçisiyim Can toprakta tohum Can denizde kum Başarmak istiyorum. Nurullah Genç.
sonbahar 2
Просмотров 365 тыс.2 года назад
Nurullah Genç | Rüveyda Şiiri . Fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına bir güvercin uçurup kıtalar arasından çağırdın beni geçerek birer birer sürgün kanyonlarını derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı yıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı yetim çığlıklarımı duyurmak üzre sana koşup geldim; iliştir beni memnu bahtına Adını söylemek istemiyorum her hecesi...
Şükrü Erbaş - Bir özlemin iz düşümü
Просмотров 1,2 тыс.3 года назад
Eğri çizgiler dalgın İki kaşım üzerinde İki kaşım üzerinde bir ağrı Gözlerim yanıyor günlerdir Gözlerimde bir yangın. Bir yanım gündelik şeyler Evdir ekmektir Yaşadığım kaskatı; Bir yanım olmadık türküler söyler Yoldur özlemdir Benim en güzel düşlerim Içimde kaldı. Bir yerlerim eksiliyor günlerdir Biryerlerim eriyor Günlerdir başımda bir esrik bulut Ben süt mavilerde umarken günü Aykırı sularda...
Adil Erdem Bayazit - Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin İnsanlarına Dair
Просмотров 1213 года назад
“Telgrafın tellerini kurşunlamalı” Öyle değildi bu türkü bilirim Bir de içime -Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen- Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek Bazan gelmesi beklenen bazan ansızın çıkagelen Haberler bilirim mektuplar bilirim. Gamdan dağlar kurmalıyım Kayaları kelimeler olan Kırk ikindi saymalıyım Kırk gün hüzün boşaltan omuzlarıma saçlarıma Saçlarının akışını anar anm...
Necip Fazıl Kısakürek - Veda
Просмотров 2143 года назад
Veda Necip Fazıl Kısakürek Elimde, sükutun nabzını dinle, Dinle de gönlümü alıver gitsin! Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle, Yaşlı gözlerime dalıver gitsin! Yürü, gölgen seni uğurlamakta, Küçülüp küçülüp kaybol ırakta Yolu tam dönerken arkana bak da, Köşede bir lahza kalıver gitsin! Ümidim yılların seline düştü, Saçının en titrek teline düştü, Kuru yaprak gibi eline düştü, İstersen rüzgara salı...
Kadir Zorlu - Mengene
Просмотров 954 года назад
tvCHnAGyVH85q/?igshid=1ifolpainr2i2 içim ve hiçliğim arasında düşünmek ve düşmek arasında dilim ve bildiklerim arasında gördüklerim ve inanmak zorunda olduklarım arasında göz kapaklarım arasında mezarımın başına diktiğiniz taş ile aşkın arasında ayağı kırılan atı vurdukları yer ile kalbi kırılan insanı unuttukları yer arasında heyecandan uyuyamadığım çocukluğum ile hezeyandan uyu...
NUMAN ARIMAN - VERA
Просмотров 1954 года назад
mrahkurt?hl=tr hiç söylenmemiş sözler söylemeliyim el değmemiş,duru sözler sevdiğim için sevdiğim! şehir giysilerini kıskanır ve bu yüzden bürünür geceyi güneş gözlerinden beslenir ve saçlarını kollar görmek için. sensizken şehrim, boş meydanlarında yürüdüm kalın puntolarla iri laflar ettim öfkemi saldım iri dişli postallar üzerine. sevdiğim! Vera.. hangi çocuğu okşadın, ellerinl...
Hüseyin Nihal Atsız - Geri Gelen Mektup
Просмотров 2494 года назад
Hüseyin Nihal Atsız - Geri Gelen Mektup
Birde sabah mahmurluğunda daha tam ayıkamamışken düşmese akla daha güzel olacak ……. Aç karnına böbreğinin birini çalıyorlarmış gibi oluyor 🤷🏻♂️
….. içim paramparça rüveyda ! …. Ağzınıza sağlık
Ağzınıza sağlık ….
Ağzınıza sağlık …..
Hayatinda belkide sonsuz olarak bir kisi kalir aklinda ama yaninda kalmaz iste o zaman yoksun yoksulsun keske hersey istediğimiz gibi olmus olsaydi keske hatalarimizdan kaybetmeden once arinabilseydik ama olmadi ve kaybettik sonra anladikki aslinda o bizim saf temiz sevgimiz cocuklugumuzun en guzel yani o hayallerimiz o ozlemlerimiz o canimizin ta iciymis ama simdi uzaktan hayallerine bakmak aci versede GAME OVER😢
Kaderimin yazısını yaşıyorum bunu mırıldanarak
Kartallar uçar mı bir harâbeden Köprülerden benim yârim geçer mi Sen neden bu kadar güzelsin, bilmem Taşırsın yeryüzüne ebedî tohumları Ben ise kuruyacak bir suyun mahkûmuyum Avuçlayıp öpüyorum kumları Bir karadelikten bakarken hayat Meydan okuyanlar kim bu serâba Söyle bana hindiba Sen nasıl bu kadar ceylan koşması Sen nasıl bu kadar yollar aşması Sen nasıl bu kadar güneşe meftun Sen nasıl bu kadar sahra çeşmesi Ben rüzgâr değilim, dokunmam çiçeklere Ben kara parmaklı insan değilim Kirpik uçlarımdan kayar yıldızlar Bilemezsin, hayal akşamlarında Renklerini kuşatan Damıtılmış gözyaşıdır ömrümün Ben boşluğa üfleyen cellat değilim Karayele verdim ayaklarımı Söyle bana, eceli kim tutar perçeminden Hangi ölü bilmez nereye gittiğini Sen miydin o mehpâre, o memnû, o dilruba Söyle bana hindiba Sen nasıl bu kadar bulut gülmesi Sen nasıl bu kadar bıldırcın sesi Sen nasıl bu kadar pencere önü Sen nasıl bu kadar gök gürlemesi Ben kaptan değilim, anlamam gemileri Gizli bir ummanın gelgitlerinden İniltiler vurur sahillerime Deniz feneri değilim Önce yürü bu vefasız ülkeden Sonra uzan bir tenhaya, sessiz ol Gelip geçsin üzerinden turnalar Düşün, sesler neden bulur sesleri Kelâm kimin damarlarında kandır Harflerini senden alan merhaba Hangi demin âteşidir içimde Söyle bana hindiba Sen nasıl bu kadar gönül hanesi Sen nasıl bu kadar yâr divanesi Sen nasıl bu kadar çerağı ömür Sen nasıl bu kadar inci tanesi Ben korku değilim kapı aralarında Pencerenin infilâkı değilim Gölgeleri yüzlerinden tanırım Bir resim bir ressamı ağlatır bir yerlerde Bir eşya bir hamalı Ben hâlâ öğütülen anılarıma değil Değirmene inanırım Bu derin aldanış kimden kalmadır Bu uzaklık, bu diba Söyle bana hindiba Sen nasıl bu kadar kelâmın hası Sen nasıl bu kadar şiir bohçası Sen nasıl bu kadar esrarlı bir mum Sen nasıl bu kadar rüya bahçesi Ben bir kervan muamması değilim Çekinmem yolların kıvrımlarından Ellerim ışıldar alacakaranlıkta Saklambaçlar ortasındadır evim Kışın kartopudur adını anmak Döner döner yüreğimde, dağ olur Yazın güneş yanığıdır düşlerim Sonbahar ruhumu bekleyen oba Söyle bana hindiba Sen nasıl bu kadar sevda hecesi Sen nasıl bu kadar hayal incesi Sen nasıl bu kadar mutluluk çağı Sen nasıl bu kadar tarih öncesi
harika bir müzik yıllardır aynı duygu aynı his ile ❤️
Sorma nerede olduğumu Sensizlikler ülkesinde bir göçebeyim Dönüp dolaşıp seni arıyorum Halbuki aynı gökyüzünün altındayız . Biliyorum yoruldun sende gelmek isterdim Ama toprak sardı seni Benim sana sarılamadığım yılları çalandı . Sarıldığım yıllardan daha fazla sardı. Kızgınım ,öfkeliyim ama bir o kadarda muhtacım o toprağa . Duydukça kokusunu seni bir an yanımda hissederim. İçime bir nefes çeksem diğerinin gönlü kalmış gibi hissederim . Öyle işte bir dost bir düşmanız Bir yakın bir uzağız .....
داستان گذشت زمان عشق غمگين 😢😢❤❤
❤احساسی❤عشق❤رمانتیک ❤
هیچوقت خاطرات گذشت زمان فراموش نمیشه 😢😢❤❤
Gelecekte yollarımızın kesişmeyeceğini bilsem de , seni çok seviyorum ! Keşke her şey farkli olsaydı
Bu hayata karşı dayanacak gücüm kalmadı. Hiçkmsem yok. Yapayalnızım.
İnançlıysan Allah var diyeceğim
@Isimsizbirisim Bugün namazımı kılarak başladım kendimi çok huzurlu hissettim
@@Bedirhan-t9p senin adına çok sevindim umarım ruhundaki daralmalar geçer en yakın zamanda, iyi geceler
9.8.7
😢😢❤❤😢❤😢❤😢❤😢❤😢
Aşk sevgi 😢😢😢❤❤❤❤
Sevdiklerinizin kıymetini bilin bakın ne diyor şair Bi bakmışsın saat 3 Bi bakmışsın saat hiç..
Kiraaaaaaac seni çok seviyorum güzel insan çok özlüyorum iyiki varsın🙏👏✌️❤
Dəyər verilməyən hər şey ölür. Duyğular, münasibətlər, sevgi hətda çiçəklər belə.
Offff hahat neden sikiyosun biziiiii
Hocanın kalemine , sizin ağzınıza sağlık. 😢
Eyvallah sağolun
Menu  ÜYE OL GİRİŞ YAP Anasayfa Şairler Şiirler Nedir Üyeler Hesabım Mesajlar Gruplar Rüveyda Şiiri - Nurullah Genç  Rüveyda Nurullah Genç fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına bir güvercin uçurup kıtalar arasından çağırdın beni geçerek birer birer sürgün kanyonlarını derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı yıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı yetim çığlıklarımı duyurmak üzre sana koşup geldim; iliştir beni memnu bahtına adını söylemek istemiyorum her hecesi amansız bir kor dudaklarımda her harfine yıllardır şimşeklerle yarıştım zindanlara karıştım, ölümlerle tanıştım adını söylemek istemiyorum rüveyda dediğim zaman anla ki, senin için yürüyor kelimeler çığlığımın atardamarlarından hangi yıldızdır bilmem, gözlerin kayar da üzerime rüveyda önce tuhaf bir deprem yayılır bedenime sonra açılır önümde ıstırab vadileri silik renkleriyle adımlarıma çözülmeye yüz tutan bir mazi mühürlenir hayalin bittiği menfeze doğru alaca bir at koşar içimde zamansız, mekansız nefese doğru uslanmaz bir yürek taşıdığıma dair yaygın bir kanaat dolaşır aynalarda oysa rüveyda baştanbaşa ben kevser akan, gül kokan bir kalbin filiziyim. kitaplara sürdüğüm kapkara lekelerden bir anlatsam nasıl utandığımı bir doğrulsam eğildiğim yerlerden ağarır tanyeri nilüferlerin alaca bir at koşar içimde ezer toynakları ile anılarımı sular köpürmemeliydi rüveyda kırılmamalıydı ıslak dalları hasret selvilerinin ben zehire alışkınım, şerbete değil rüyalar hefret eder avare duruşumdan kabuslar çeker ancak derdimi yeryüzünde sen gün boyu simsiyah bir ufukla beraber ben her gece bir Mehdi türküsüyle çilekeş yargılamak için zeval kayıtlarını inkılab bekliyorum hangi umut çiçeğidir bilmem, ellerin uzanır da gönlüme rüveyda derinden bir ok saplanır bağrıma beynimi çağıran bir sese doğru alaca bir at koşar içimde zamansız, mekansız nefese doğru varlığın cinayettir memleketimde işlenen akıtır kanını en asil pehlivanların yokluğun sükunettir kuşatır evrenimi varlığın ve yokluğun ölümüdür baharın artık eskisi gibi bakamıyorsun göklerinde bir belkıs otururdu rüveyda binlerce gökkuşağı olurdu kirpiklerin güneş bir anne gibi dururdu başucunda artık dokunamıyor kakülün bulutlara karalara bürünmüş saçlarında dolunay ben bu kadar zulme layık mıyım rüveyda hangi ressamı vurur bilmem, endamın sarar da benliğimi ben beni tanımam kaldırımlarda kafesleri yutan kafese doğru alaca bir at koşar içimde zamansız, mekansız nefese doğru kırmızı bir kurdela bağlayarak alnına duydun mu orkideye dua eden birini bu ısmarlama yüzler yok mu rüveyda bu yapmacık bebekler gözyaşı akıtırken gülenler yok mu beni kahrediyor geceler boyu hangi çağın gelişidir bilmem, gülüşün soluk bir dünyanın mezarlarına gömerek gurbetimi kapadı karanlığa Yesrip, kapılarını meydan okuyuşun çağın ordularına bilmem hangi mevsimin başlangıcıdır doruklardan öte hevese doğru alaca bir at koşar içimde zamansız, mekansız nefese doğru yasını tutuyorum kararttığım düşlerin yıpranmış divaneler gibiyim sokaklarda amansız bir ütopya üfleyen pencereler lif lif yoluyor dram seyyahı bedenimi önümde, haksızlığın hesaba çekildiği hiç kimsenin kimseyi tanımadığı mahşer arkamda, kare kare ömrümü belirleyen hatırladıkça yanıp tutuştuğum resimler söyle, nasıl aşarım pişmanlık dağlarını yeniden bir nil olup taşar mıyım çöllere kim giydirir başıma tacını nihayetin kim takar bileğime hürriyet künyesini karada balık gibi nasıl yaşarım, söyle rüveyda, seziyorum; tahammülün kalmadı ama dur, boşaltayım bütün çığlıklarımı asırlardır köhne barınaklarda küflenen, çürüyen çığlıklarımı at vuruldu; içim paramparça rüveyda gölgelerin ardına sakladım kusurumu sen orda kayıtsızca gülümsüyor gibisin ben burda damla damla eriyip akıyorum yine de, çiğnetemem kimseye gururumu istenmediğim yeri sessizce terkederim hatıra kalsın diye bırakır da ruhumu mahzun bir derviş gibi boyun büker, giderim  Nurullah Genç Şiirleri  Kayıt Tarihi : 25.5.2000 05:08:00 © Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. ŞİİR YORUMLARI (135) GÖNDER Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.  Lena Clever Rüveyda; Sen bir şiirin tarihçesi Bir şairin en hassas nefesi Bir tılsım gibisin Kimine şanslı Belki de hiç görmediğin duymadığın Bir sevenin ilgisi Yaksa da alemi Uzaklarda sesleniş Belki de hiç var olmadın Çöllerde gezen sahipsiz bir Mecnun Sözcükler ahenkle dökülmüş Rüveyda boynunu bükmüş Duymadın değil mi? Rüveyda Çoğu insan seni kıskansada Sen bunları duymadın bilmiyorsun Rüveyda Şiir çok güzel , yüreğinize sağlık 5 0 Cevap Yaz  Huri Çalışkan şiirlerinizi okumak benim için çok değerli, seslendirdiğiniz de ise çok mutlu oluyorum, bu güzellikleri bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim, iyi ki bu dünyaya gelmişsiniz. saygı ve selamlarımla, sizi çok seviyorum 0 0 Cevap Yaz  Ahmet Nejat Alperen Bu dizeler, bir çağrının ve bir yolculuğun tasvirini içeriyor gibi görünüyor. "Ezayı bağlayarak yorgun kanatlarına bir güvercin uçurup kıtalar arasından çağırdın beni" ifadesi, uzak bir çağrıyı ve daveti anlatıyor gibi. Yorgun kanatlar metaforu, bir tür zorluğu ve yorgunluğu ifade ediyor, ancak çağrının gücüne karşı gelen bir güvercinin hala uçması gibi, bu yorgunluk aşılmış gibi görünüyor. Müstesna şiirinizi büyük bir beğeniyle okudum. Teşekkürler Üstadım.Emeğinize ve Güçlü Kaleminize sağlık. Saygılarımla... 7 3 Cevap Yaz TÜM ÜYE YORUMLARI NURULLAH GENÇ ŞİİRLERİ Yağmur Rüveyda Siyah Gözlerine Beni de Götür Beni Anlamayışına Beni Yakışına Gözlerine Yazılmamış Bir Destan Adın Senin Benim Şiirim Bana Özlemin Kaldı Yürüyelim Seninle İstanbul'da NURULLAH GENÇ TÜM ŞİİRLERİ POPÜLER HASRET ŞİİRLERİ Hasret 1Nazım Hikmet Ran Hasret 2Nazım Hikmet Ran HasretNecip Fazıl Kısakürek Hasret TürküsüDilaver Cebeci HasretCahit Külebi HasretFazıl Hüsnü Dağlarca HasretDilaver Cebeci Ölmüş İçimde Hasretİlhan İrem   LİNKLER Anasayfa Şiirler Şairler Nedir? Üyeler Gruplar Hesabım Mesajlar Şiir Ekle Top 500 Seçim Sonuçları KONULAR Aşk Şiirleri Barış Şiirleri Sevgi Şiirleri Ayrılık Şiirleri Güzellik Şiirleri Dost Şiirleri Ölüm Şiirleri Mutluluk Şiirleri Bayram Şiirleri Özlem Şiirleri Anne Şiirleri HAKKIMIZDA Hakkımızda Künye Sık Sorulan Sorular Kullanım Şartları     Hata Bildir Yardım Kullanım Şartları Çerez Politikası İletişim Kişisel Verilen Korunması Ziyaretçi Aydınlatma Metni Çerez Aydınlatma Metni Veri Sahibi Başvuru Formu 16 Temmuz 2024 Salı - 01:41:50 Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Detaylı bilgi almak için Veri Politikamızı / Aydınlatma Metnimizi inceleyebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız X
لا أنسى ذكرياتي مع هذا المسلسل الرائع ❤
Arkadaşlar dizinin bütün müzikleri spotifyda yüklü olmasına rağmen sadece bu müziği instagramda kullanamıyoruz sebebini bilen var mı?
🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺
2024 ve müziği dinlemek neyimi düşündürüyor dünyada zulüm gören masum insanları gazze ,deprem ,Doğu Türkistan ve tarihte zulüm gören bir sürü ırk olan hep masumlara oluyor çocuklara, canlılara masum insanlara dayanamıyoruz artık bitsin bu acılar 😢
Yani kopsun kıyamet kardeşim 😢
💫
bu şiirin tam adı nedir acaba ağzınıza sağlık
Merhaba, yorumunuzu yeni görüyorum kusura bakmayın. Şiirin adı aklımda değil ama "Söyle bana hindiba" kitabında bulabilirsiniz 😊
Müzik ruhumu acıtıyor
İnsanın kalbinden yıllar gecsede silemediği kaziyamadigi kazisada acısının geçmediği birisi vardır insan hüzünleniyor kalbi ağrıyor böyle muzikler dinleyince can işte aciyor🙏🥹
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Alt katında uyumayı bir ranzanın Üst katında çocukluğum... Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı. Aşk diyorsunuz, limanı olanın aşkı olmaz ki bayım! Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca Havı dökülmüş yerlerine yüzümün Büyük bir aşk yamadım Hayır Yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı Tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım... Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı. Aşk diyorsunuz ya Ben istemenin Allahını bilirim bayım! Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Balkona yorgun çamaşırlar asmay Ki uçlarından çile damlardı. Güneşte nane kurutmayı Ben acılarımın başını evcimen telaşlarla okşadım bayım. Bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum. İnsan kaybolmayı ister mi? Ben işte istedim bayım. Uzaklara gittim Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım! Süt içtim acım hafiflesin diye Çikolata yedim bir köşeye çekilip Zehrimi alsın diye Sizin hiç bilmediğiniz, bilmeyeceğiniz İlahiler öğrendim. Siz zehir nedir bilmezsiniz Zehir aşkı bilir oysa bayım! Ben işte miraç gecelerinde Bir peygamberin kanatlarında teselli aradım, Birlikte yere inebileceğim bir dost aradım, Uyuyan ve acılı yüzünde kardeşimin Bir şiir aradım. Geçen üç yıl boyunca Yüzü dövmeli kadınların yüzünde yüzümü aradım. Ülkem olmayan ülkemi Kayboluşumu aradım. Bulmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm. Bir ters bir yüz kazaklar ördüm Haroşa bir hayat bırakmak için. Bırakmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm. Kimi gün öylesine yalnızdım Derdimi annemin fotoğrafına anlattım. Annem Ki beyaz bir kadındır. Ölüsünü şiirle yıkadım. Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım. Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Acının ortasında acısız olmayı, Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım. Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım. Aşk diyorsunuz ya, İşte orda durun bayım Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım Kendimin ucunda Öyle ıslak, Öyle kötü kokan, Yırtık ve perişan. Siz aşkı ne bilirsiniz bayım Aşkı aşk bilir yalnız!
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Alt katında uyumayı bir ranzanın Üst katında çocukluğum... Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı. Aşk diyorsunuz, limanı olanın aşkı olmaz ki bayım! Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca Havı dökülmüş yerlerine yüzümün Büyük bir aşk yamadım Hayır Yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı Tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım... Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı. Aşk diyorsunuz ya Ben istemenin Allahını bilirim bayım! Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Balkona yorgun çamaşırlar asmay Ki uçlarından çile damlardı. Güneşte nane kurutmayı Ben acılarımın başını evcimen telaşlarla okşadım bayım. Bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum. İnsan kaybolmayı ister mi? Ben işte istedim bayım. Uzaklara gittim Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım! Süt içtim acım hafiflesin diye Çikolata yedim bir köşeye çekilip Zehrimi alsın diye Sizin hiç bilmediğiniz, bilmeyeceğiniz İlahiler öğrendim. Siz zehir nedir bilmezsiniz Zehir aşkı bilir oysa bayım! Ben işte miraç gecelerinde Bir peygamberin kanatlarında teselli aradım, Birlikte yere inebileceğim bir dost aradım, Uyuyan ve acılı yüzünde kardeşimin Bir şiir aradım. Geçen üç yıl boyunca Yüzü dövmeli kadınların yüzünde yüzümü aradım. Ülkem olmayan ülkemi Kayboluşumu aradım. Bulmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm. Bir ters bir yüz kazaklar ördüm Haroşa bir hayat bırakmak için. Bırakmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm. Kimi gün öylesine yalnızdım Derdimi annemin fotoğrafına anlattım. Annem Ki beyaz bir kadındır. Ölüsünü şiirle yıkadım. Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım. Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Acının ortasında acısız olmayı, Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım. Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım. Aşk diyorsunuz ya, İşte orda durun bayım Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım Kendimin ucunda Öyle ıslak, Öyle kötü kokan, Yırtık ve perişan. Siz aşkı ne bilirsiniz bayım Aşkı aşk bilir yalnız!
Gözlerimi sardıgın da her dikenli kör düğüm kimdi arkama baktığımda karanlık da gördüğüm belki sen belki ben azıcık sen azıcık ben
Ailemin hasretini çekerken dinliyorum..
Dios mio, qué hermoso, esto te llega asta lo más profundo, del Alma
Artık bu yükü taşıyamayacak kadar yorgunum 💔
Keşke hiç var olmamış, hiç yaşamamış gibi yok olsam bir anda. Parmak uçlarımda yürüyüp gitsem dünyadan, hiçbir iz bırakmadan... 20/02/2024 Geçip giden tek şey zamanmış. Hiçbir acı geçmiyor, insan elinin tersiyle itemiyor geçmişi, geçmiş hiçbir zaman geçmiyormuş...
3:30 keşke bütün kemanlar orkestra bana girse daha az acıtır
Yiğit harmanları, yığınaklar, Kurulmuş çetin dağlarında vatanların. Dize getirilmiş haydutlar, Hayınlar, amana gelmiş, Yetim hakkı sorulmuş, Hesap görülmüş. Demdir bu... Demdir, Derya dibinde yangınlar, Kan kesmiş ovalar üstünde Mayıs... Uçmuş, bir kuştüyü hafifliğinde, Çelik kadavrası korugan\'ların. Ölünmüş, canım,ölünmüş Murad alınmış... Gelgelelim, Beter, bize kısmetmiş. Ölüm, böyle altı okka koymaz adama, Susmak ve beklemek, müthiş Genciz, namlu gibi, Ve çatal yürek, Barışa, bayrama hasret Uykulara, derin, kaygısız, rahat, Otuziki dişimizle gülmeğe, Doyasıya sevişmeğe,yemeğe... Kaç yol, ağlamaklı olmuşum geceleri, Asıl, bizim aramızda güzeldir hasret Ve asıl biz biliriz kederi. İçim, bir suskunsa tekin mi ola? O Malta bıçağı,kınsız,uyanık, Ve genç bir mısradır Filinta endam... Neden, neden alnındaki yıkkınlık, Bakışlarındaki öldüren buğu? Kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri... Nasıl da almış aklımı, Sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan, Dost, düşman söz eder kendi kavlince, Kınanmak, yiğit başına. Bu, ne ayıp, ne de yasak, Öylece bir gerçek, kendi halinde, Belki, yaşamama sebep... Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu. Hani, kurşun sıksan geçmez geceden, Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık... Ve zehir - zıkkım cıgaram. Gene bir cehennem var yastığımda, Gel artık...
Emrah bey size nasil ulaşabilirim
Merhaba, Instagram'dan ulaşabilirsiniz mrahkurt
موسيقى حزينة جدا دائما اسمعها
Bu müziği dinleyen ister istemez duygulanıyor😢 ama sebepsiz yere değil çünkü herkesin içinde illa ki bir yara vardır ve yara yıllar geçse de izi kalır 😢😓😓💔💔💔
الله شكد حلوه جانت 😢😢 شتاقيت لأيام مجد😢
Bazı müzikler vardır ruhu kanatır ama öyle basit değil böyle derinden oyuk oyuk soyut olarak kop koyu kan görürüz
Aynen öyle. Hüznün ve melankolinin dibine vurmak için bestelenmiş.
Yiğit harmanları, yığınaklar, Kurulmuş çetin dağlarında vatanların. Dize getirilmiş haydutlar, Hayınlar, amana gelmiş, Yetim hakkı sorulmuş, Hesap görülmüş. Demdir bu... Demdir, Derya dibinde yangınlar, Kan kesmiş ovalar üstünde Mayıs... Uçmuş, bir kuştüyü hafifliğinde, Çelik kadavrası korugan\'ların. Ölünmüş, canım,ölünmüş Murad alınmış... Gelgelelim, Beter, bize kısmetmiş. Ölüm, böyle altı okka koymaz adama, Susmak ve beklemek, müthiş Genciz, namlu gibi, Ve çatal yürek, Barışa, bayrama hasret Uykulara, derin, kaygısız, rahat, Otuziki dişimizle gülmeğe, Doyasıya sevişmeğe,yemeğe... Kaç yol, ağlamaklı olmuşum geceleri, Asıl, bizim aramızda güzeldir hasret Ve asıl biz biliriz kederi. İçim, bir suskunsa tekin mi ola? O Malta bıçağı,kınsız,uyanık, Ve genç bir mısradır Filinta endam... Neden, neden alnındaki yıkkınlık, Bakışlarındaki öldüren buğu? Kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri... Nasıl da almış aklımı, Sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan, Dost, düşman söz eder kendi kavlince, Kınanmak, yiğit başına. Bu, ne ayıp, ne de yasak, Öylece bir gerçek, kendi halinde, Belki, yaşamama sebep... Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu. Hani, kurşun sıksan geçmez geceden, Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık... Ve zehir - zıkkım cıgaram. Gene bir cehennem var yastığımda, Gel artık...
Ruhun dinlenmeye ihtiyacı var ve yine bir gece buradayız insanın su müziği dinlemesi için mutsuz mu olması gerekir yalnızca bir not düşmek istedim
12 Aralık 2023 bir hayalim vardı ulaşamadım not düşmek istedim sadece
Yorumsuz bir müzik dinle sabahakardar dinle bıkmasin yapanlarin yuregine saglik
senin adın kavuŞmak olsun...
Hep keşkelerle yaşadım 😢😢