Видео

Allah razi olsun

Çokçokiyi

Selamünaleyküm, Burhan tefsirinin pdfini nereden bulabilirim? Siz de varsa gönderir misiniz?

Allah sizi var etsin inşallah çanına sağlık versin inşallah 🤲🤲🤲🤲🙏🙏🙏

Allaha iman edeceğiz Allaha iman edeceğiz .

Allahummə Əccil li vəliyyikəl fərəc..❤

Allahumme SəlliƏlaMuhammed və Ali Muhammet.. Ya Əli mədət ömere ve sevenlerne lanet ...günümüz Ömere lanetle başlasn 😊

Elhamdulillah.. kardeşim Allah hep razı olsun

Allah razı olsun

Allah senin var etsin inşallah

Burhan değil Bürhan

❤❤

Kuran tefsir dersleri ni dinleyip dedim .cok sıkıcı geldi.yorumlariniz .bide şia ilgi li sözünüz beni cok düşündürdü.konusmaiz cok boğuyor.daha akıcı fesih edilmesi gerekiyor.kisileri telaffuzunda hıc anlaşılmıyor..

Konuşan Alim kim?

اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّدٍ وَّآلِ مُحَمَّدٍ وَّعَجِّلْ فَرَجَهُمْ وَالْعَنْ أَعْدَائَهُمْ، اللّهمَّ صَلِّ عَلى فاطِمَةَ و أبيها و بَعْلِها و بَنيها و السِّرِّ المُستَوْدَعِ فيها بِعَدَدِ ما أحاطَ بِه عِلْمُك،لعن الله ظالميك يا فاطمة

اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّدٍ وَّآلِ مُحَمَّدٍ وَّعَجِّلْ فَرَجَهُمْ وَالْعَنْ أَعْدَائَهُمْ، اللّهمَّ صَلِّ عَلى فاطِمَةَ و أبيها و بَعْلِها و بَنيها و السِّرِّ المُستَوْدَعِ فيها بِعَدَدِ ما أحاطَ بِه عِلْمُك،لعن الله ظالميك يا فاطمة

Allah emeği geçenlerden razı olsun

اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّدٍ وَّآلِ مُحَمَّدٍ وَّعَجِّلْ فَرَجَهُمْ وَالْعَنْ أَعْدَائَهُمْ، اللّهمَّ صَلِّ عَلى فاطِمَةَ و أبيها و بَعْلِها و بَنيها و السِّرِّ المُستَوْدَعِ فيها بِعَدَدِ ما أحاطَ بِه عِلْمُك،لعن الله ظالميك يا فاطمة

اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّدٍ وَّآلِ مُحَمَّدٍ وَّعَجِّلْ فَرَجَهُمْ وَالْعَنْ أَعْدَائَهُمْ، اللّهمَّ صَلِّ عَلى فاطِمَةَ و أبيها و بَعْلِها و بَنيها و السِّرِّ المُستَوْدَعِ فيها بِعَدَدِ ما أحاطَ بِه عِلْمُك،لعن الله ظالميك يا فاطمة

اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّدٍ وَّآلِ مُحَمَّدٍ وَّعَجِّلْ فَرَجَهُمْ وَالْعَنْ أَعْدَائَهُمْ، اللّهمَّ صَلِّ عَلى فاطِمَةَ و أبيها و بَعْلِها و بَنيها و السِّرِّ المُستَوْدَعِ فيها بِعَدَدِ ما أحاطَ بِه عِلْمُك،لعن الله ظالميك يا فاطمة

Allah razı olsun

اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّدٍ وَّآلِ مُحَمَّدٍ وَّعَجِّلْ فَرَجَهُمْ وَالْعَنْ أَعْدَائَهُمْ، اللّهمَّ صَلِّ عَلى فاطِمَةَ و أبيها و بَعْلِها و بَنيها و السِّرِّ المُستَوْدَعِ فيها بِعَدَدِ ما أحاطَ بِه عِلْمُك،لعن الله ظالميك يا فاطمة

اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّدٍ وَّآلِ مُحَمَّدٍ وَّعَجِّلْ فَرَجَهُمْ وَالْعَنْ أَعْدَائَهُمْ، اللّهمَّ صَلِّ عَلى فاطِمَةَ و أبيها و بَعْلِها و بَنيها و السِّرِّ المُستَوْدَعِ فيها بِعَدَدِ ما أحاطَ بِه عِلْمُك،لعن الله ظالميك يا فاطمة

Canlar herkesa salamler Cok izlaniyor Ama az paylaşiliyor Biraz canli olalim Bu kadar zehmeti dayarini bilalim PAYLAŞALIM hadi canlar

Allahumme accil liy velikel ferec.

Hocam Ehlibeytin yaratıp rızık verdiginin delili nedir

الله يوفقك هناك موضوع مهم يجب مناقشته للاخوة الاتراك هل لديك انستغرام ❤ وفقك الله❤

esselamün aleyküm şeyh, site öneriniz varmı şii kitaplar için

Allah razı olsun

Allah Seden Razi olsun inşallah yuzbine tafa🤲🤲🤲🤲🤲🙏🏼🙏🏼🙏🏼🙏🏼

Allah razı olsun hocam

Mustafa Hocam Allah Tebareke ve Teala sizden razı olsun İmam Aleyhimüsselamlar sizden razı olsun.

İmam Hasan Askeri aleyhisselam şöyle dedi: Sonra Allah Azze ve Celle dedi ki: Ey Muhammed! Bu Yahudilerden (Ummiler vardır. Bakara 78) Kitabı ne okuyabilirler ne de yazabilirler. Ummi/analı anasına mensuptur. Yani: O annesinin karnından çıktığı gibidir ne okuyabilir ne de yazabilir (Kitabı bilmezler. Bakara 78) Semadan indirilmiş olan ve yalanlanmayan. O ikisinin arasında ayrım yapamazlar (Kendilerine anlatılan yalan dışında. Bakara 78) Yani: Yalnızca kendilerine okunandan başka bir şey bilmezler. Onlara denir ki: Bu Allah’ın kitabı ve onun kelamıdır. Eğer onlara kitaptan içinde bulunanın aksine bir şey okunsa onu bilmezler (Onlar sadece zannederler. Bakara 78) Yani: Reisleri onlara Muhammed’in nubuvvetinin ve itretinin seyyidi Ali’nin imametinin yalanlanmasıyla ilgili ne derlerse onları taklit etmeleri haram edilmiş olmakla beraber yine de onları taklit ederler. Bir adam Sadık aleyhisselama dedi ki: Bunlar kitabı âlimlerinden dinlediklerinden başka bilmedikleri ve ondan başka bir yolları da olmadığı zaman nasıl onları taklit etmeleriyle ve âlimlerinden kabul etmeleriyle kınıyor? Yahudilerin avamı, âlimlerini taklit eden bizim avamımız gibi değil mi? Eğer onların âlimlerinden kabul etmeli caiz değilse bizim avamımız için de âlimlerinden kabul etmeleri caiz olmaz? Aleyhisselam dedi ki: bizim avamımız ve âlimlerimiz ile Yahudilerin avamı ve âlimleri arasında bir yönden fark var ve bir yönden de eşitlik var. Bir oldukları yöne gelince: Hiç şüphe yok ki onların avamını kınadığı gibi bizim avamımızı da âlimlerini taklit etmelerinden dolayı kınadı. Onlardan ayrıldıkları yönden ise hayır kınamadı. Dedi ki: Ona bana beyan et ey Resulullahın oğlu! Aleyhisselam dedi ki: Şüphesiz ki Yahudilerin avamı âlimlerini açık yalanla, haram ve rüşvet yemekle, hükümleri vacipliği noktasından kayırma, gözetme ve yağcılık yaparak değiştirmeleriyle tanıdılar. Ayrıyeten onları şiddetli taassuplarıyla tanıdılar ki onlar dinlerini o taassupla ayrıştırıyorlardı. Taassup ettiklerinde aleyhine taassup ettikleri kimsenin haklarını alıyorlardı. Kendilerinin dışındakilerin mallarından hak sahibi olmayan lehine taassup ettikleri kimselere veriyorlardı ve onlar için onlara zulmediyorlardı. Ayrıyeten onları haram edilmiş şeylere yaklaşmalarıyla tanıyorlardı. Kalpleri onların yaptığını kim yapsaydı onun fasık olduğunu bilmenin çaresizliğindeydi. Ne Allahu Teâlâ üzerine bir şey dediklerinde ne de halkla Allah’ın arasında vasıtalar olmaları üzerine tasdik edilmeleri caiz değildi. O yüzden tanıdıkları kimseyi taklit etmeleri sebebiyle onları kınadı. Görmedikleri kimse hakkında kendilerine bilgi verildiğinde ve onunla alakalı amel etme hususunda haberini kabul etmeleri caiz olmayan, anlatımında tasdik edilmeyen kimseleri tanıdılar. Resulullah sallallahu aleyhi ve alihinin haberlerine delilleri gizlenmeyecek kadar anlaşılır ve tanımama imkânları olmayacak kadar meşhur olduğunda bizzat kendi kendilerine bakmaları vacip oldu. Ümmetimizin avamı da fakihlerinde zahir fıskı, şiddetli asabiyyeti, dünyanın metasına ve haramına hırslarını, işinin ıslahına müstehak olduğu halde aleyhine taassupta bulunduklarını helak ettiklerini, zillete ve ihanete müstehak olduğu halde lehine taassup ettikleri kimsen için iyilik ve ihsanla kanat çırptıklarını bildikleri zaman onun gibidir. Avamımızdan kim bu fakihlerin benzeri birisini taklit ederse onlar da Allahu Teâla’nın fakihlerinin fasıklarını taklit etmekle kınadığı Yahudiler gibidir. Amma fakihlerden nefsine hâkim, dinini koruyan, hevasına muhalif ve mevlasının emrine itaat eden olursa o zaman avam için onu taklit etmeleri doğru olur. O özellikler sadece Şia’nın bazı fakihlerinde olur hepsinde olmaz. Kim ammenin fasık fakihlerinin kabahatlerin ve fahişeliklerin peşinde koşuşuyla koşarsa o zaman bizim adımıza onlardan bir şey kabul etmeyin. Onların bir kerameti yoktur. O yüzden biz Ehlibeyt’ten nakledilenlerde karışımlar çoğaldı. Çünkü o fasıklar bizden taşırlar ve onun tamamını cehaletleriyle tahrif ederler ve marifetlerinin azlığı sebebiyle de o şeyleri kendi olması gerektiği yönü dışında yönlere koyarlar. Diğerleri de dünyanın menfaatini çekmek için bize yalan atmaya yeltenirler o onların cehennem ateşine doğru olan azıklarıdır. Onlardan bir grubu nasibidirler bizim hakkımızda yermede bulunamazlar. Bizim sahih ilimlerimizin bazısını öğrenirler ve onunla Şia’nın yanında teveccüh kazanırlar ve bizi öne geçirenlerin yanında bizim kadrimizi küçültürler. Sonra ona bizim hakkımızdaki yalanlarından eklemelerini ve eklemelerinin eklemelerini izafe ederler ki biz o yalanlardan beriyiz. Şialarımızdan olan Muslimler ve Musteslimler ( ) o bizim ilimlerimizdendir diye onu kabul ederler böylelikle de yoldan saparlar ve saptırırlar. Onlar zayıf Şialarımıza Yezid’in askerlerinden Allah’ın laneti ve azabı onun üzerine olsun Huseyn ibni Ali aleyhisselam ve ashabına olan zararından daha zararlıdırlar. Şüphesiz ki onlar ruhları ve malları kahırla çekip aldılar. Çekilip alınanlar için Allah’ın yanında düşmanlarından buldukları şeyden dolayı en üstün ahval vardır. Bunlar bize dost ve düşmanlarımıza da düşman gibi görünen kötü nasibi âlimlerdir. Şialarımızın zayıflarının içine şekki ve şüpheyi sokarlar, onları saptırırlar ve dosdoğru hakka yönelmekten engellerler. Kesinlikle hiç şüphe yok ki Allah bu avamdan kimin kalbinde dinini korumaktan ve velisini tazim etmekten başka bir şey olmadığını bilirse onu bu mulebbis kâfirin ( ) eline terk etmez. Onun karşısına onu doğruya vakıf edecek bir mu’mini çıkarır ve sonra da Allah onu o mu’minden almaya kabul etmeye muvaffak eder. Allah o kabul edişiyle onun için dünyanın ve ahiretin hayrını bir araya getirirken onu saptıran kimse için de dünyanın lanetini ve ahiretin de azabını bir araya getirir. Sonra dedi ki: Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi dedi ki: Ümmetimin şerli âlimleri bizden saptırırlar ve bize gelen yolu keserler. Bizim zıtlarımızı bizim isimlerimizle isimlendirirler ve bize denk kılınanlara bizim lakaplarımızı takarlar. Onlar lanete müstahak oldukları halde onlara salat ederler ve bizler Allah’ın kerametlerine batırılmış olduğumuz halde bize de lanet ederler. Biz Allah’ın ve mukarreb meleklerinin bize ettikleri salatlarıyla biz onların bize ettikleri salatlarından müstağniyiz. Sonra dedi ki: Emir’ul Mu’minin aleyhisselama denildi ki: Hidayetin imamlarından ve zifiri karanlıkların lambalarından sonra Allah’ın yarattıklarının en hayırlıları kimlerdir? Dedi ki: Salih oldukları zaman âlimlerdir. Denildi ki: İblisten, Fir’avn’dan, Nemrud’dan, sizin isimlerinizle kendilerine isim takanlardan ve lakaplarınızla kendilerine lakap takanlardan, sizin imkânlarınızı alanlardan ve sizin mülklerinizde emirlik yapanlardan sonra Allah’ın yarattıklarının en şerlileri kimlerdir? Dedi ki: Bozuldukları zaman âlimlerdir; onlar batılları ortaya çıkarırlar ve hakikatleri de gizlerler, Allah Azze ve Celle onların hakkında dedi ki: (Allah onlara lanet eder ve lanet ediciler de onlara lanet eder.* O tevbe edenler hariç. Bakara 159- 160) Sonra Allah Azze ve Celle dedi ki: (Veyl elleriyle kitap yazıp sonra da az bir değere satmak için bu Allah’ın katındandır diyenleredir. Bakara 79)

Allah razı olsun Can

hocam kürtler cin kavminden mi böyle bir hadis mi var

Allah razı olsun, imam kurban olduklarım da güç kuvvet versin ki daha seri gelsin videolar 👍👍

Allah razı olsun

53. Bab: Akiki Seferde, Korkuda, Salatta ve Duada Yanında Bulundurmanın İstihbabı (6013) 11- وَ عَنِ الرِّضَا عَلَيْهِ السَّلاَمُ: مَنْ أَصْبَحَ وَ فِي يَدِهِ خَاتَمٌ فَصُّهُ عَقِيقٌ، مُتَخَتِّماً بِهِ فِي يَدِهِ الْيُمْنَى، وَ أَصْبَحَ مِنْ قَبْلِ أَنْ يَرَاهُ أَحَدٌ، فَقَلَبَ فَصَّهُ إِلَى بَاطِنِ كَفِّهِ، وَ قَرَأَ إِنَّا أَنْزَلْنَاهُ إِلَى آخِرِهَا، ثُمَّ يَقُولُ: آمَنْتُ بِاللهِ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ، وَ آمَنْتُ بِسِرِّ آلِ مُحَمَّدٍ وَ عَلَانِيَتِهِمْ، وَقَاهُ اللهُ فِي ذَلِكَ الْيَوْمِ شَرَّ مَا يَنْزِلُ مِنَ السَّمَاءِ، وَ مَا يَعْرُجُ فِيهَا وَ مَا يَلِجُ فِي الْأَرْضِ وَ مَا يَخْرُجُ مِنْهَا، وَ كَانَ فِي حِرْزِ اللهِ وَ حِرْزِ رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَ آلِهِ حَتَّى يُمْسِيَ. (6013) 11- Rıza aleyhisselam şöyle dedi: Kim sabahlar ve elinde de taşı akik yüzük olur ve onu sağ eline takarsa. Sabahladığında kimse onu görmeden taşını avucunun içine doğru çevirip “inna enzelnahu”yu okur ve sonra da “Amentu billahi vahdehu la şeriyke leh ve amentu bi sirri Â-li Muhammedin ve aleniyetihim” derse. Allah onu o gün semadan inen ve semaya çıkan şeylerin şerrinden, arza giren ve arzdan çıkan şeylerin şerrinden korur. Akşamlayana kadar Allah’ın ve Resulullah sallallahu aleyhi ve alihinin korumasında olur.

Selamun aleyküm kardeşim Instagram hesabın var mı çünkü seninle önemli bir dini konu var Allah seni korusun. ❤❤

وفقك الله اخي الكريم

Dedi ki: İş yerini bulduğunda bu ineğin peşine düştüler ve onu İsrail’in oğullarından bir gencin yanından başka bir yerde bulamadılar. Allah Azze ve Celle ona uykusunda Muhammed’i Ali’yi ve o ikisinin tayyib zürriyetlerini gösterdi. O ikisi ona dedi ki: Sen bize veli, muhib ve üstün tutan oldun. Biz de ödülünün bazısın bu dünyada sana doğru sürmek istiyoruz. İneğini satın almanın ardına düştüklerinde annenin emri olmadan onu satma. Allah Azze ve Celle seni ve ardından gelenleri zengin edecek şeyi ona telkin edecek. O genç o rüyayla sevindi o kavim geldi ve ondan ineğini talep ettiler dediler ki: İneğini kaça satarsın? Dedi ki: İki dinara ve seçim ise annemindir. Dediler ki: Bir dinara razı olduk. O da annesine sordu o da dedi ki: Dört dinar. O da onlara haber verdi. Dediler ki: Sana iki dinar verelim. O da annesine haber verdi. O da dedi ki: Sekiz dinar. Onlar annesinin her dediğinin yarısını söylemekten vaz geçmediler nihayetinde onun değeri çok büyük içi dinarla dolu öküz derisine kadar vardı ve satın almak onlar için vacip oldu. Sonra onu kestiler bir parça aldılar ki o parça kuyruğun sokumudur Âdem’in oğlu ondan yaratıldı ve yeniden yaratıldığı zaman onun üzerine terkip edilir. O parçayla vurdular ve dediler ki: Ey Allah’ım! Muhammed’in ve tayyib ailesinin cahıyla bu ölüyü mutlaka dirilt ve katilini haber vermesi için onu konuştur. O da dosdoğru salim olarak ayağa kalktı ve dedi ki: Ey Nebiyyullah! Beni amcamın bu iki oğlu katletti, amcamın kızı üzerine bana haset ettiler, beni katlettiler ve diyetimi almak için de beni bunların mahallesine attılar. Musa aleyhisselam o iki adamı aldı ve katletti. O ölü ayağa kalkmadan önce o ineğin parçasıyla ona vurdular ama o dirilmedi. Dediler ki: Ey Nebiyyullah! Allah Azze ve Celle’den bize vadettiğin nerde? Musa aleyhisselam dedi ki: Doğru dedim ve o Allah Azze ve Celle’ye ait. Allah Azze ve Celle ona vahyetti: Ey Musa! Muhakkak ki ben vadimden dönmem velakin o yiğide ineğinin pahası olan içi dinarla dolu öküz derisini vermediler sonra bu genci diriltirim. Bunun üzerine mallarını topladılar Allah da öküzün cildini genişletti. Onun cildinin dolusu ölçüldüğünde beş milyon dinara ulaştı. İsrail’in oğullarının bazısı Musa aleyhisselama onu ineğin bir parçasıyla vurulmuş yere serilmiş maktulün huzurunda dedi ki: Bilmiyoruz o ikisinden hangisi daha acayip; Allah’ın bu ölüyü diriltip konuştuğu şeyi konuşturması mı yoksa bu yiğidi bu büyük malla zengin etmesi mi?! Allah ona vahyetti: Ey Musa! İsrail’in oğullarına de ki: Sizden kim dünyada yaşantısının güzelleşmesini ve cennetlerimde mahallini büyütmemi ve orada da Muhammed’e refakat etmeyi isterse bu çocuğun yaptığı gibi yapsın. O Musa ibni İmran aleyhisselamdan Muhammed’in Ali’nin ve ikisinin tayyib ailesinin zikrini işitti ve onlara salat kıldı, cinlerden, insanlardan ve meleklerden bütün varlıklara üstün tuttu. O yüzden o büyük malı ona sarf ettim ki tertemiz nimetlerle nimetlensin, bağışlar yapmayı ve sılalar etmeyi üstlensin, mevedde sahiplerine marufunu ulaştırmasıyla sevilsin ve infaklarıyla düşmanlık edenleri zelil etsin. O yiğit dedi ki: Ey Nebiyyullah! Bu malları nasıl muhafaza ederim? Ya da onun hakkında bana düşmanlık edenlerin düşmanlığından ve onun için bana haset edenlerin hasedinden nasıl korunurum? Dedi ki: O malların üzerine ona nail olmadan önce söylediğin Muhammed ve tayyib ailesine ettiğin salatı söyle. Doğru itikatla beraber o sözle seni rızıklandıran doğru itikatla beraber bu sözle senin için onu muhafaza eder. O yiğitte o salavatı dedi. Hangi bir hasetçi onu bozmak için veya bir hırsız onu çalmak için veya bir gaspçı onu gasp etmek için peşine düştüyse Allah Azze ve Celle mutlaka o malı lütuflarından bir lütufla o kimse ihtiyari olarak zulmünden imtina edene kadar ondan müdafaa etti. Veya ondan geri durana kadar bir afetle ve ya bir felaketle o kimseyi engelledi o da çaresiz olarak geri durdu. Aleyhisselam dedi ki: Musa aleyhisselam o yiğide onu dediğinde Allah Azze ve Celle o sözüyle onun muhafızı oldu. Bu yere serilmiş dedi ki: Ey Allah’ım! Senden bu yiğidin Muhammed ve tayyib ailesine ettiği salat ve onlara tevessül edişiyle istemesi gibi amcamın kızıyla nimetlenmem için beni dünyada baki bırakmanı, düşmanlarımı ve hasetçilerimi benim için aşağılamanı ve dünyada tertemiz bol hayırla rızıklandırmanı istiyorum. Allah ona vahyetti: Ey Musa! Yere serilmiş bu yiğit için katledilmesinden sonra altmış senesi vardı. Muhammed ve tayyib ailesi aracılığıyla tevessül etmesi ve istemesinden dolayı da yetmiş sene hibe ettim tamamı sıhhatli bedenle yüz otuz senedir; o senelerde gönlü sabit, şehvetleri kuvvetli, bu dünyanın helaliyle faydalandırılır yaşar ve o kızdan kız da ondan ayrılmaz. Onun ve kızın vakti geldiğinde beraber ölürler ve cennetlerime varırlar. Orada nimetler içinde iki eş olurlar. Ey Musa! Bu şaki katil de bu yiğidin doğru itikatla tevessül ettiği onu hasetten korumam ve rızkımla onu kanaatkâr etmem için ki o azim mülktür tevessül etseydi yapardım. Ondan sonra yaptığından tevbe etmekle beraber benden onu utandırmamamı isteseydi utandırmazdım ve bunları katilin ortaya çıkarılması fikrinden uzaklaştırırdım. Bu yiğidi bunun dışında bir yönden bu kadar bir malla zengin ederdim. Rezil olduktan sonra bana tevbe etseydi ve bu yiğidin tevessülü gibi bana tevessül edip maktülün velilerine lütfumdan sonra insanlara onun fiilini unutturmamı ve kısas yapmamalarını isteseydi yapardım ve bir kimse de fiilinden dolayı onu ayıplamazdı ve bir zikreden de onu zikretmezdi. Velakin o tevessül benim lütfumdur ve onu istediğime veririm ben büyük lütuf sahibiyim, istediğim kişiyi engellemekte daha adilim ben çok güçlü hikmetliyim. Onu kestiklerinde Allahu Teâla dedi ki: (Onu kestiler ve az daha yapmayacaklardı. Bakara 71) İneğin fiyatının büyüklüğünden dolayı onu yapmamayı istediler velakin ısrarları ona yitti ve Musa aleyhisselamı ittiham etmeleri ona mecbur bıraktı. Musa aleyhisselama haykırdılar ve dediler ki: Kabile fakirleşti ve el açmaya yitildi; ısrarımızla azımızdan ve çoğumuzdan sıyrıldık iflas ettik rızkımızın bolluğu için Allah’a dua et. Bunun üzerine Musa aleyhisselam dedi ki: Vay olsun size kalplerinizi ne köreltti! O ineğin sahibi o yiğidin duasını işitmediniz mi? Ve Allah Teâla’nın onu zenginliğe varis edişini. Yere serilmiş o maktulün duasını işitmediniz mi? Semere olarak ona verdiği uzun ömrü, saadeti, duyu organlarıyla, bedeninin diğer azalarıyla ve aklıyla nimetlenmesini ve faydalanmasını. Fakirliğinizi örtmesi, kırığınızı sarması ve gediğinizi kapaması için neden Allah’a o ikisinin duası gibi dua etmiyorsunuz ve o ikisinin tevessülü gibi Allah’a tevessül etmiyorsunuz? Bunun üzerine dediler ki: Ey Allah’ım! Sana iltica ettik ve lütfuna dayandık Muhammed’in, Ali’nin, Fatime’nin, Hasan’ın, Huseyn’in ve onların tayyib ailesinin cahına fakirliğimizi gider ve gediğimizi kapat. Allah ona vahyetti: Ey Musa! Onlara de ki: Reisleri falanın oğullarının harabesine gitsinler. Şöyle şöyle bir yerin onu belirtti toprağının yüzünü biraz açsınlar ve orada olanı çıkarsınlar. O on milyon dinardır ve bu ineğin parasını veren her bir kimseye ahvali eski olduğu haline dönmesi için geri versinler. Ondan sonra da o artanı ki o beş milyondur Muhammed ve tayyib ailesiyle tevessül etmelerinin ve onların üstünlüklerine itikat etmelerinin cezası olarak malları artsın diye her bir kimseye bu imtihanda verdiği kadar taksim etsinler. O Allah’ın şu sözüdür: (Hani bir nefsi katletmiştiniz ve onun hakkında tartışmıştınız. Bakara 72) Onun hakkında ihtilaf etmiştiniz ve dolandırmıştınız; maktulün katledilmesi günahını bazınız bazısının üzerine atmıştı kendini ve yakınını savunmuştu (Allah çıkarır. Bakara 72) Zahir eder (O gizlediğiniz şeyi. Bakara 72) Katilin haberiyle ilgi olan şeyi ve ortaya attığınız fikirle Rabbi ona icabet etmeyecek diye takdir ettiğiniz Musa aleyhisselamı yalanlamayı istemenizi gizlemenizin haberini. (Biz de dedik ki: Onun bir parçasıyla ona vurun. Bakara 73) O ineğin bir parçasıyla (Allah ölüyü öyle diriltir. Bakara 73) Dünyada ve ahirette aynı bir ölüye diğer bir ölüyle buluşmasıyla hayat vermesi gibi. Dünyaya gelince; erkeğin suyuyla kadının suyu buluşur ve Allah sülplerde ve rahimlerde ölü olarak bulunana hayat verir. Ahirette ise; Allahu Teâla surun iki üfürülmesi arasında ilk üfürülmenin ardından dünyanın semasının biraz altından kaynatılmış denizden ki Allahu Teâla onun hakkında dedi ki: (Ant olsun kaynatılmış denize. Tur 6) Bir su indirir. O erkeklerin menisi gibi bir menidir onu arza yağdırır o meni olan su çürümüş ölülerle buluşur arzdan bitki gibi biterler ve dirilirler.

Allah razı olsun

Allah razı olsun

Allah Seden yuz defa bin defa razı olsun inşallah amin amin amin Allah him

Sonra Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi dedi ki: Sakın İsrail’in oğullarının yaptığı gibi yapmayın, sakın Allahu Teâla’yı öfkelendirmeyin ve sakın kendinizi Allahu Teâla’nın önüne atmayın. Sizden birisi rızkında veya yaşantısında sevmediği bir şeye iptila edilirse kendi görüşüne göre tahminde bulunup ondan bir şey istemesin belki o istemesinde ölümü ve helak olası vardır. Velakin şunu desin: Ey Allah’ım! Muhammed’in ve tayyib ailesinin cahıyla eğer benim işimde bir şeyden hoşlanmazsan o benim için daha hayırlıdır ve dinim için daha üstündür. O halde beni ona sabırlı kıl, ona tahammül etmeye muvaffak kıl, yüklerinin ağırlığıyla onu yüklenmem üzere bana canlılık ver. Eğer onun hilafı daha hayırlıysa onu bana artır ve her hal üzere beni kazana razı et hamd sanadır. Şüphesiz ki sen onu dediğin zaman Allah takdir eder ve senin için daha hayırlı olana sana kolaylaştırır. Sonra Resulullah sallallahu aleyhi ve alihi dedi ki: Ey Allah’ın kulları! Masiyetlere rağbet etme ve o onları hafife alma konusunda korkun. Muhakkak ki masiyetler sahibinin üzerine rüsvalığı indirir ta ki onu ondan daha büyüğüne düşürene kadar. İsyan etmekten ve onu da hafife almaktan ve de rüsva olmaktan kurtulmaz ve ondan daha büyüğüne düşer ta ki Resulullah vasisisin velayetini reddedene ve Nebiyyullahın nubuvvetini defedene kadar. Tekrardan ondan kurtulmaz ta ki onu Allah’ın tevhidini defetmeye ve Allah’ın dininde ilhad olmaya düşürene kadar.

Allah da Seden de razı olsun inşallah 🤲🙏🏼

hocam şiaya göre ali evreni mi yaratmıştır

hocam bende secde taşı yok onun yerine ne olur

Allah senden razı olsun inşallah ben seni dinlerken huzur buluyorum 🤲🤲🙏🏼🙏🏼

Allah' sede hep Razi olsun inşallah 🤲🤲🤲🙏🏼🙏🏼🙏🏼