Видео

Merhaba, Gömülü 20’lik diş çekimi gibi cerrahi müdahaleler sonrasında bazı komplikasyonlar yaşanabiliyor. Yaşadığınız uyuşukluk hissi, sinir zedelenmesi ya da sinir üzerine baskı nedeniyle meydana gelmiş olabilir. Bu duruma “parestezi” denir ve genellikle alt çene 20’lik diş çekimlerinde, alt çene siniri (n. alveolaris inferior) bu durumdan etkilenir. Bu tür uyuşuklukların çoğu geçicidir. Sinir dokusu kendini yavaş yavaş toparlayarak birkaç hafta ila birkaç ay içinde normale dönebilir. Ancak iyileşme süreci kişiden kişiye değişir. Şimdi, iyi haber şu ki: Çoğu vakada, bu uyuşukluk zamanla tamamen geçer. Sinir iyileşmesi uzun bir süreçtir, ama genellikle birkaç ay içinde hissiyat geri gelir. Ancak, bazı durumlarda tam iyileşme sağlanamayabilir. Bu durumun kalıcı olup olmadığını anlamak için, zaman geçtikçe uyuşuklukta bir iyileşme olup olmadığını gözlemlemek önemlidir. İlk birkaç haftada hissiyatta bir iyileşme fark ederseniz, bu durum sinirin iyileşmeye başladığını gösterir. Geçmiş olsun, hızlı bir iyileşme dilerim. Dr. Tansu Erakman Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Protetik Diş Tedavisi Diş Hekimi Ankara

@@DrTansuErakman bir hafta içinde baya bir değişme gösterdi hocam evet çok teşekkür ederim 🙏🙏🙏🙏

Merhaba, Güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim, sizi doğru yönlendirebilmek için elimden geleni yapacağım. Anlattığınız durum oldukça karmaşık ve rahatsız edici; dolayısıyla endişelenmenizi anlıyorum. Hikayenizden anladığım kadarıyla, sağ üst çene dişinize yapılan kanal tedavisi sonrasında gelişen komplikasyon ve sinüsle olan bağlantıdan kaynaklanan ciddi bir enfeksiyon durumu söz konusu. Dişin kökleri sinüs içerisinde olduğu için dişte meydana gelen enfeksiyon sinüse yayılmış. Bu duruma "odontojenik sinüzit" denir. Bu durum sinüs iltihaplanmasına yol açarak o kötü koku ve diğer belirtileri (sarı renkli iltihaplı akıntı, ateş, halsizlik) ortaya çıkarıyor. Şu anda yaşadığınız durumu değerlendirirken dikkate almanız gereken birkaç önemli nokta: 1. Sinüs İltihabı (Odontojenik Sinüzit): Burundan gelen kötü koku ve sarı renkli iltihap, diş enfeksiyonunun sinüse yayıldığını gösteriyor. Sinüste bu şekilde bir enfeksiyon oluştuğunda, sadece antibiyotik tedavisi yeterli olmaz. Enfeksiyon kaynağı ortadan kaldırılmadığı sürece (yani enfekte diş çekilmedikçe), sinüs tekrar tekrar enfekte olur. 2. Antibiyotik Tedavisi: Augmentin gibi geniş spektrumlu antibiyotikler enfeksiyonun kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir. Ancak bu tedavi sadece geçici bir rahatlama sağlar; altta yatan sebep tedavi edilmedikçe (enfekte diş çekilmedikçe) enfeksiyon tekrar edebilir. 3. Diş Çekimi ve Sinüs Lifting: Anlattığınız durumda dişin kurtarılması mümkün değildir. Enfeksiyonun kalıcı olarak çözülmesi için dişin çekilmesi gerekiyor. Sinüs lifting (sinüs yükseltme) ve implant gibi prosedürler ancak diş çekiminden sonra yapılabilir. Fakat bunlar sinüs enfeksiyonu tamamen kontrol altına alındıktan sonra yapılır. Yani önce diş çekilecek, durum kontrol altına alınacak ve sonrasında implant ve sinüs lift düşünülecek. - KBB Uzmanına Danışma: Sinüsle ilgili belirtileriniz nedeniyle bir Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanıyla da görüşmenizi şarttır. Sinüsün durumu, enfeksiyonun yayılımı ve tedavi seçenekleri konusunda uzman görüşü almak gerekiyor. Sinüsteki enfeksiyon yalnızca dişin çekilmesi ile iyileşmeyecektir. - Çekim mi, Beklemek mi? Enfeksiyon sinüse yayılmışsa, dişi kurtarmak imkansızdır. Umarım bu bilgiler size yardımcı olmuştur. Bir an önce sağlığınıza kavuşmanızı dilerim. Sağlıkla kalın. Dr. Tansu Erakman Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Protetik Diş Tedavisi Diş Hekimi Ankara

@@DrTansuErakman Sevgili hocam, öncelikle değerli vaktinizi ayırıp bu kadar ayrıntılı bir cevap yazdığınız için teşekkür ederim. Dün bir KBB doçent doktorun muayenehanesine gittim, kamera ile baktı ve sinüs içi durumu gördü. Augmentin zaten kullandığım için yanına destek ilaçlar verdi ve diş hekimimin "Tamamdır bu dişin sorunu halloldu." demesi gerektiğini, sonrasında bu ilaçlar ile sinüsün temizlenip iyileşmesini umduğunu, eğer iyileşmezse cerrahi müdahale ile içeriyi temizleyeceğini belirtti. Fakat siz dişin çekilmesi gerektiğini, sonrasında sinüsün iyileşmesi tamamlanınca sinüs lift ve implant yapılacağını yazmışsınız. Merak ettiğim şey şu; sorunlu dişimin kökleri sinüs içerisinde olduğu için bu dişi çektiğimizde sinüste delik oluşmayacak mı? Sinüs lift operasyonu hemen yapılması gerekmeyecek mi? Sinüs lift yapılmadan o delikle bekleyebilecek miyim sinüs iltihabımın iyileşmesini? Normalde başka soru sorup vaktinizi almak istemezdim ama net bir şekilde o diş çekilmeli dediğiniz için süreci nasıl doğru yönetmeliyiz kısmını öğrenmeye çalışıyorum. Çok teşekkür ederim iyi çalışmalar

Merhaba, Dişinizdeki kistin sinire çok yakın olduğu durumlarda dişin çekilip çekilmeyeceğine karar vermek için birkaç faktör değerlendirilir. Kstin boyutu, yerleşimi ve çevre dokula yakınlığı ve yaptığı baskı önemlidir. Sinire yakın bir kist, genellikle diş çekimi gerektirir. Kistin büyüklüğü, çevre dokulara etkisi, sinir dokunun durumu ve enfeksiyon riski gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Dişin kurtarılması mümkünse (genelde pek mümkün olmaz), cerrahi olarak kist çıkarılır, diş kurtarılır. Ancak genellikle sinir dokunun zarar görme riskine karşı dişin çekilmesi gerekir. Kistin durumunu tam olarak değerlendirip, sinir hasarını önlemek için mutlaka tomografi ile çene cerrahi bir meslektaşım tarafından muayene edilmesi gerekir. Sağlıklı gülüşler dilerim. Dr. Tansu Erakman Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Protetik Diş Tedavisi Diş Hekimi Ankara

@@DrTansuErakman teşekkür ederim hocam yanıtınız için

@@lila_9051​​⁠rica ederim. Her zaman.

Kalp ritim bozuklukları ve kansızlık gibi durumlar, birbiriyle ilişkili olabileceğinden dikkatle izlenmesi gereken sağlık konularıdır. İlaç tedavisinin iyi gelmesine çok sevindim. Sağlığınızla ilgili her zaman doktorunuza danışmanız önemlidir. Sağlıklı günler dilerim. Dr. Tansu Erakman Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Protetik Diş Tedavisi Diş Hekimi Ankara

😊🙏🏻🍃🦋

😊🙋‍♂️🥳🍃🍀

@@DrTansuErakman 🌼🌻🌼

@@safiyemumci3415😊🦋🍀

@@DrTansuErakman 🤍⭐🤍

Merhaba, Öncelikle, diş hekimine gitmeye karar verdiğiniz için sizi tebrik ederim. Diş sağlığınızı önemsemek, korkuları yenmek açısından büyük bir adımdır. Anlattıklarınıza göre, birkaç farklı diş problemi yaşıyorsunuz. Bu sorunların ne olduğunu ve hangi tedavi yöntemlerinin uygulanabileceğini açıklamaya çalışayım. 1. Düşen Diş: • Dişiniz kendi kendine düştüyse, bu dişin ya tamamen çürüdüğü ya da çevresindeki destek dokuların zarar gördüğü anlamına gelir. Böyle bir durumda, kaybedilen dişin yerine implant veya köprü tedavisi önerilir. Bu tedaviler, dişin eski fonksiyonunu ve estetiğini geri kazandırmayı hedefler. 2. Diş Çürüğü: • Çürükler, dişin mine tabakasında başlayan ve tedavi edilmezse daha derin dokulara ulaşabilen hasarlardır. Çürükleriniz varsa, bunlar için dolgu işlemi uygulanacaktır. Dolgular, çürük kısımların temizlenip, boşluğun özel bir dolgu maddesiyle doldurulmasıyla yapılır. • Çürük çok derin ve dişin sinirlerine kadar ulaşmışsa, kanal tedavisi gerekecektir. Bu işlemle, dişin iç kısmındaki sinir temizlenir, dezenfekte edilir ve dolgu maddesiyle doldurulur. 3. Diş Taşı: • Diş taşları, dişlerde biriken plağın sertleşmesiyle oluşur. Diş eti hastalıklarına yol açabileceği için mutlaka temizlenmelidir. Diş hekiminiz profesyonel diş temizliği yaparak, diş taşlarını temizler. Bu işlem, genellikle ultrasonik cihazlar ve özel aletler kullanılarak yapılır. Dişlerinize zarar vermez. 4. Kırılan Dişler: • Kırılan dişler için de bir tedavi planı yapılması gerekir. Dişin büyük bir kısmı kırılmışsa, dişe bir zirkonyum porselen kaplama (kron) yapılır. Kaplamalar, dişi tamamen örterek hem estetik hem de işlevsel olarak dişi korur. • Daha küçük kırıklar için yine dolgu yapılabilir. 5. Yeni Diş Çıkması: • Dişlerinizi kaybettiyseniz ve yeni diş çıkıyorsa, bu durumu mutlaka diş hekiminize göstermeniz gerekiyor. Çünkü bu durum, normal bir süreç olmayabilir ve altında başka bir sağlık sorunu olabilir. Dikkat edilmesi gerekir. Dr. Tansu Erakman Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Protetik Diş Tedavisi Diş Hekimi Ankara

Merhaba, Bu tür durumlarda doktora başvurmak önemlidir. Kulak önündeki kitle birçok farklı sebepten kaynaklanabilir. Bunların doğru şekilde belirlenmesi gerekir. Yirmilik diş çekimi lokal anestezi altında yapılan bir işlem olduğu için, kulağın önündeki kitle doğrudan bu işlemle bağlantılı bir sorun yaratmaz. Ancak,bu kitle bir tükürük bezi, lenf nodu, yağ bezesi (lipom), ya da başka bir sebep dolayısıyla oluşmuş olabilir. Bu durumun, özellikle yirmilik dişinizin çekimi sırasında kullanılacak olan anesteziye veya diş çekimi sonrasında oluşabilecek şişme, enfeksiyon gibi durumlardan etkilenip etkilenmeyeceğini bilmek önemlidir. Ne Yapmalısınız? 1. Diş Hekimi ile Paylaşın: Yirmilik dişinizi çektirmeden önce diş hekiminize bu durumdan bahsedin. Diş hekiminiz bu durumu değerlendirip, çekim sırasında veya sonrasında herhangi bir sorun yaşanıp yaşanmayacağı konusunda size bilgi verecektir. 2. Bir Uzmanla Görüşün: Özellikle uzun süredir var olan, değişmeyen ya da büyüyen bir kitle varsa, kulak burun boğaz (KBB) uzmanı ya da genel cerraha görünmeniz çok önemlidir. Bu, kitle hakkında net bir tanı konulmasını ve gerekirse bir tedavi planı oluşturulmasını sağlar. Yirmilik dişinizin çekimi ile kulağınızın önündeki kitle arasında doğrudan bir bağlantı olmasa da, durumunuzu diş hekiminizle ve bir uzman doktorla paylaşmanız en doğrusu olacaktır. Bu sayede hem yirmilik diş çekimi konusunda hem de kulağınızdaki kitle hakkında içiniz daha rahat olur. Sağlıklı günler dilerim 🌟 Dr. Tansu Erakman Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Protetik Diş Tedavisi Diş Hekimi Ankara

@@DrTansuErakman çok teşekkür ediyorum hocam

@@cinarays4070rica ederim. Her zaman. Sağlıkla kalın.

Merhaba, Diş sıkma (bruksizm), genellikle stres veya uyku bozukluklarından kaynaklanan bir durumdur. Boyun ve çene kaslarında ağrıya yol açabilir. Boynunuzda sert noktalar hissetmeniz, bu kasların aşırı çalışmasından kaynaklanır. Bunlara tetikleyici noktalar ya da kas düğümlenmeleri (halk arasında kulunç olarak bilinir) de denir. Durumu hafifletmek için birkaç öneri: Gece Plakları: Gece plağı kullanımı diş sıkmayı azaltır. Çene kaslarını rahatlatır. Botoks Uygulaması: Botulinum toksini (botoks), çiğneme kaslarına enjekte edilerek aşırı kasılmasını engeller. Bu, diş sıkma sonucu oluşan ağrı ve kas sertliğini azaltır. Botoks uygulaması genellikle hızlı ve ağrısızdır. Etkisi yaklaşık 6 ay sürer. Masaj ve Sıcak Uygulama: Boyun ve çene kaslarınıza nazik masaj yapılabilir. Sıcak bir bezle uygulama yapabilirsiniz. Stres Yönetimi: Stresi azaltmak için yoga, meditasyon veya derin nefes egzersizleri gibi rahatlama tekniklerini deneyebilirsiniz. Sağlıklı ve ağrısız günler dilerim. Dr. Tansu Erakman Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Protetik Diş Tedavisi Diş Hekimi Ankara

🙏🏻❤️🙋‍♂️😊🦷

🤍🌼🤍

@@DrTansuErakman 🤗🤗🤗

😊🙏🏻🙋‍♂️🍃🍀🦷

Merhaba, Ne Oluyor Olabilir? 1. Enfeksiyon veya İltihaplanma: Dişinizde bir enfeksiyon gelişmiş olabilir. Diş enfeksiyonları ağzı açmayı zorlaştırabilir. Kulakta yansıyan ağrıya neden olabilir. 2. Çene Kilitlenmesi: Çene ekleminde (TME) bir sorun olabilir. TME problemleri çene kilitlenmesine, açma kapama zorluklarına ve ağrıya neden olabilir. 3. Kas Spazmı: Diş enfeksiyonu çene kaslarında spazmlara neden olabilir. Bu da çene hareketlerinde kısıtlılığa ve ağrıya yol açabilir. Bununla beraber diş sıkma da benzer bir etki yaratabilir. 4. Travma veya Zorlama: Yakın zamanda çene bölgesinde bir travma yaşadıysanız veya çene eklemini fazla zorladıysanız, bu da ağrıya ve açma kapama zorluklarına sebep olabilir. Ne Yapabilirsiniz? 1. Ağrı Kesici Kullanımı: Geçici olarak ağrını hafifletmek için reçetesiz satılan ağrı kesiciler kullanabilirsiniz. Ancak bu, sadece kısa vadeli bir çözüm olacaktır. 2. Sıcak/Soğuk Kompres: Ağrılı bölgeye soğuk veya sıcak kompres uygulayarak rahatlama sağlayabilirsiniz. Soğuk kompres, iltihabı ve şişliği azaltabilirken, sıcak kompres kas spazmlarını hafifletebilir. 3. Yumuşak Besinler: Çene eklemine fazla baskı yapmamak için yumuşak ve kolay çiğnenen yiyecekler tüketmeye çalışın. Diş Hekimine Gitmelisiniz; • Ağrı ve çene açma zorluğu devam ediyorsa, • Kulakta sürekli ağrı hissediyorsanız, • Ateşiniz yükseliyor veya yüzünüzde şişlik varsa, çene cerrahisine görünmeniz gereklidir. Çene eklemi ve dişiniz muayene edilerek sorunun kaynağı tespit edecektir. Uygun tedavi önerilecektir. Unutma, sağlıklı bir ağız için erken müdahale çok önemlidir. Sağlıklı günler dilerim. Dr. Tansu Erakman Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Protetik Diş Tedavisi Diş Hekimi Ankara

Merhaba, Öncelikle geçmiş olsun. 20'lik diş çekimleri sinire yakın bölgelerde sorun yaratabiliyor. Birkaç noktaya değinmek istiyorum. 1. Hissizlik ve Sinir Zedelenmesi: Hissizlik oluşmaması iyi bir işarettir.sinir zedelenmesinin olmadığını gösterir. Bu açıdan endişelenmenize gerek yok. 2. Dikişlerin Alınması ve Kesik: Dikişlerin alınması sırasında küçük kesikler oluşabilir, bu genellikle endişe verici bir durum değildir. Ancak, iki gün boyunca az da olsa kanama devam ediyorsa, bu bölgenin iyileşme sürecinde olduğunun işareti olabilir. Kanama ciddi boyutlarda değilse ve zamanla azalıyorsa normal kabul edilebilir. 3. Siyah Madde ve İp Gibi Hissiyat: Dikişler alındıktan sonra bölgede kalan yabancı cisimler (örneğin dikiş parçası) rahatsızlık yaratabilir. Siyah bir şey görmeniz ve bunun ip gibi hissettirmesi, muhtemelen kalan bir dikiş parçası olabilir. Diş hekiminiz kontrol ettiğinde bir şey kalmadığını söylemiş, ancak siz hala bir rahatsızlık hissediyorsanız bu durumu tekrar gözden geçirmekte fayda var. Ayrıca gıda artığı da kalmış olabilir. Diş hekimini yıkama yapması durumu rahatlatır. 4. Ağız Açma Zorluğu ve Gerginlik: Çekim sonrası ağız açmada zorluk ve gerginlik olası bir durumdur. Genellikle zor ve travmatik geçen veya ani kuvvetle çekilen 20’lik dişlerin çevre dokuları ve kas iyileşme sürecinden kaynaklanır. Diş eti ve yanak birleşimindeki hissettiğiniz yakınlık da, dikişler ve iyileşme süreci ile ilgili olabilir. 5. Tekrar Diş Hekimine Gitmeli misiniz? Belirttiğiniz semptomlar, çekim sonrası normal iyileşme sürecine işaret ediyor olabilir. Ancak, şunlar önemlidir: - Kanama devam ediyorsa veya artıyorsa - Ağız açma zorluğunuz giderek artıyorsa - Enfeksiyon belirtileri (şişlik, ağrı, ateş, kötü koku/tat) varsa - Dikiş kalıntısı gibi bir yabancı cisim rahatsızlık veriyorsa Bu durumlarda tekrar diş hekiminize başvurmanız uygun olacaktır. Hem sizi rahatlatmak hem de herhangi bir komplikasyonu önlemek açısından profesyonel bir değerlendirme yapılması önemlidir. Başka bir çene cerrahi arkadaştan da görüş alabilirsiniz. Şu anki belirtileriniz genel olarak ciddi görünmemekle birlikte, tekrar diş hekiminize danışarak bu belirtileri anlatmanız ve kontrol edilmesini istemeniz en sağlıklı yaklaşım olacaktır. Bu hem sizi rahatlatır hem de herhangi bir komplikasyonu önceden tespit etme şansı verir. Umarım bu bilgiler size yardımcı olur ve en kısa sürede sağlığınıza kavuşursunuz. Herhangi bir sorunuz olursa bana tekrar yazabilirsiniz! Sağlıklı ve mutlu gülüşler dilerim 😁🦷 Dr. Tansu Erakman Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Protetik Diş Tedavisi Diş Hekimi Ankara

Merhaba, Diş eti çekilmesi ve dişlerin yukarı uzaması ciddi bir durumdur ve doğru tedavi için detaylı bir değerlendirme gerektirir. Dişlerin çekilmesi gerekip gerekmediği konusunda karar vermeden önce şunları bilmek gerekir. Değerlendirilmesi gereken bazı tedavi seçenekleri vardır: 1. Periodontal Tedavi Periodontal tedavi, diş eti hastalıklarının ilerlemesini durdurmak ve sağlıklı diş eti dokusunu yeniden oluşturmak için uygulanır. Bu tedavi, derin temizlik (kök yüzeyi temizliği), antibiyotik tedavisi ve gerektiğinde cerrahi müdahaleleri içerir. Bu tedaviler uygulanarak dişleriniz kurtarılmaya çalışılabilir. 2. Diş Eti ve Kemk Grefti Diş eti ve kemik grefti, diş eti çekilmesi nedeniyle açığa çıkan diş köklerinin üzerini kapatmak için uygulanan bir cerrahi işlemdir. Bu işlem, hastanın kendi ağız dokusundan alınan diş eti dokusunun ve/veya kemık greftinin eksik bölgeye yerleştirilmesi ile gerçekleştirilir. 3. Splinting (Dişlerin Sabitlenmesi) Sallanma belirtisi olmamasına rağmen, dişlerin yukarı uzadığı durumlarda splinting adı verilen bir işlemle dişler birbirine sabitlenebilir. Bu yöntem, dişlerin daha stabil hale gelmesini sağlar ve diğer diş eti tedavileri ile kombine edilebilir. 4. Tomografi ile Kemik Doku Değerlendirilmesi Tomografi, çene kemiğinizin durumu hakkında detaylı bilgi sağlayarak kemik doku miktarını değerlendirir. Kemik doku, diş sağlığı için en kıymetli dokudur. Yeterli kemik doku varsa, implant tedavisi uygulanabilir ve sabit dişlerle rahat edebilirsiniz. Ancak mevcut diş eti hastalığı kemik doku kaybına sebep olmaya devam edecekse ve ileride implant yapılamayacak hale getirecekse, bu dişlerden de kurtulmak gerekebilir. Çoğu diş eti hastalığında hastalığın ilerleyişi yavaşlasa bile kemik doku kaybı devam edebilmektedir.Ağrı olmaması da genellikle kişileri yanlış yönlendirir. Sanki sorun yokmuş izlenimi yaratır. Bu arada dişlerin çekilmesinin gerekli olup olmadığı konusunda da ikinci bir görüş almayı düşünebilirsiniz. Son olarak, diş eti hastalığının ilerlememesi için düzenli kontrollere gitmek, ağız hijyenine özen göstermek (düzenli fırçalama, diş ipi kullanımı, ağız duşu) çok önemlidir. Özetle Dişlerinizi çektirmeden önce, periodontal tedavi, diş eti grefti, splinting ve tomografi ile kemik doku değerlendirilmesi gibi seçenekleri araştırmanız ve detaylı bir şekilde değerlendirmeniz önemlidir. Kemik dokunun kıymetli olduğunu ve yeterli miktarda kemik dokunuz varsa implant tedavisi ile sabit dişlerle rahat edebileceğinizi unutmayın. Mevcut diş eti hastalığı kemik doku kaybına sebep olmaya devam ediyorsa, ileride implant yapılamayacak hale gelmemek için dişlerden kurtulmak gerekebilir. Her vaka farklıdır ve en iyi tedavi planı sizin kişisel durumunuza göre belirlenmelidir. Sağlıklı günler dilerim! Dişlerinizle ilgili daha fazla sorunuz olursa, her zaman buradayım. 😊 Dr. Tansu Erakman Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Protetik Diş Tedavisi Diş Hekimi Ankara

Sağol Varol hakkınızı helal edin kolay gelsin hoşçakal 🤲🌹🤲

@@DrTansuErakman 🤲🌹🤲

🙏🏻🍃😊🙋‍♂️

@@DrTansuErakman 🤲🌼🤲

Merhaba, İlginiz için teşekkür ederiz. Kliniğimiz Kennedy Caddesi 23/8 Kavaklıdere- Ankara adresinde bulunmaktadır. Tunalı Hilmi caddesine komşu lokasyondayız. Sağlıkla kalın. Dr. Tansu Erakman Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Protetik Diş Tedavisi Diş Hekimi Ankara

🙏🏻😊🙋‍♂️🍀🍃🦷🦋

😊🍃🙋‍♂️

@@DrTansuErakman💛🌼🤍

@@DrTansuErakman ☺️🌹🤗

Merhaba, 😊 Evet, implant üstü overdenture yani çıtçıtlı diş kullanan birçok kişi gerçekten oldukça memnun. Bu tür protezlerin popüler olmasının birkaç sebebi var: 1. Güvenli Oturma: Çıtçıtlı protezler, diş implantlarına tutturulduğu için, normal protezlere göre çok daha sabit ve güvenli bir oturuş sağlarlar. Bu da günlük aktivitelerde, özellikle yemek yerken ve konuşurken daha rahat olmanızı sağlar. 2. Konfor: İmplant destekli protezler, diş etlerine daha az baskı yapar ve bu da onları daha konforlu hale getirir. Ayrıca, protezin kayma, çıkma veya düşme riski daha azdır. 3. Doğal Görünüm ve Hissedilme: İmplant destekli protezler, doğal dişlerinize daha yakın bir his ve görünüm sağlar. Bu da kullanıcıların kendilerini daha özgüvenli hissetmelerine yardımcı olur. 4. Kemik Kayıbını Önleme: İmplantlar, çene kemiğine yerleştirildiği için, çene kemiğinin korunmasına yardımcı olur. Bu da uzun vadede kemik kaybını önleyerek yüz şeklinin korunmasını sağlar. 5. Bakım ve Temizlik: Çıtçıtlı protezler genellikle çıkarılabilir olduğu için temizliği daha kolaydır. Ayrıca, implantların kendileri de uzun ömürlüdür ve doğru bakım ile yıllarca sorunsuz kullanılabilirler. Başka tedavi uygulayanamıyorsa çıtçıtlı protezler bu şekildedir. Ancak, implant üstü sabit dişleri olanlar, tedavi yönteminden genellikle çok daha memnun kalırlar. Bunun nedenleri şunlardır: 1. Daha Yüksek Stabilite: Sabit protezler, implantlara kalıcı olarak yerleştirilir. Çok daha stabil ve güvenilir olurlar. Yemek yerken veya konuşurken hiçbir hareket hissetmezsiniz. 2. Konfor ve Doğallık: Sabit protezler, doğal dişlere en yakın his ve görünümü sağlar. Çıkarılabilir olmadıkları için dişlerinizi gerçek dişleriniz gibi hisseder ve kullanırsınız. 3. Daha Az Bakım Gereksinimi: Sabit protezlerin bakımı, doğal dişlere benzer. Günlük diş fırçalama ve diş ipi kullanımı ile temiz tutulabilirler, bu da kullanıcılar için büyük bir kolaylık sağlar. Sonuç olarak, implant destekli protezler hem çıtçıtlı hem de sabit versiyonlarıyla kullanıcılara büyük konfor ve memnuniyet sağlar. Hangi seçeneğin sizin için daha uygun olduğunu belirlemek için diş hekiminize danışmanız önemlidir. Diş hekiminiz, ağız yapınızı, diş sağlığınızı ve kişisel ihtiyaçlarınızı göz önünde bulundurarak size en iyi tavsiyeyi verecektir. Sağlıklı ve mutlu gülüşler dilerim! 😁 Dr. Tansu Erakman Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Protetik Diş Tedavisi Diş Hekimi Ankara

😊🍃

@@DrTansuErakman 🌹🥀🌹

Merhaba, Geçmiş olsun! 20’lik diş çekimi bazen komplikasyonlara yol açabilir. Sizde de buna benzer bir durum yaşanmıs. Çekimden sonra ağrı ve yanakta his kaybı gibi belirtiler 2.5 ay boyunca devam ediyorsa, bu beklenen bir durum değildir. Muayene olduğunuz çene cerrahının önerdiği şekilde bir müdahale gerekebilir. Yanakta çekilme ve ağrı: Diş çekimi sonrasında bölgede enfeksiyon veya iyileşme sorunu olduğunda, bu tür şikayetler görülebilir. Doğru iyileşmeyi sağlamak için bir müdahale gerekebilir. Dokular iyi iyileşmemişse veya enfeksiyon varsa, bölge açılarak temizlenir. Yanakta uyuşukluk: Bu, diş çekimi sebebiyle sinir hasarından kaynaklanabilir. Alt çenede özellikle alt diş siniri (inferior alveolar sinir) bu tür işlemler sırasında hasar görebilir. Bu uyuşukluk zamanla düzelebilir, ancak genelde kalıcı olur. Dilin uyuşukluğu: Dil sinirinin (lingual sinir) hasar görmesi sonucu ortaya çıkar. Zamanla iyileşebilir, ancak uyuşma kalıcı olabilir. Cerrahi müdahale: Cerrah meslektaşımın söylediği gibi, bölgede iyileşme düzgün gerçekleşmemişse, enfekte dokuları temizlemek ve sağlıklı iyileşmeyi teşvik etmek için bir cerrahi müdahale gerekebilir. İyileşmeyi hızlandırmak ve uzun vadede daha ciddi komplikasyonları önlemek için önemlidir. Anladığım kadarıyla, cerrahınız doğru bir yaklaşım sergiliyor ve durumu kontrol altına almak için gerekli adımları atıyor. Bu tür durumlarda endişelenmeniz normaldir, ancak en önemlisi profesyonel bir uzmanın rehberliğinde tedaviye devam etmektir. Umarım en kısa sürede sağlığınıza kavuşursunuz. Tekrar geçmiş olsun. Dr. Tansu Erakman Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Protetik Diş Tedavisi Diş Hekimi Ankara

Merhaba, Geçmiş olsun! 20’lik diş çekimi bazen komplikasyonlara yol açabilir. Sizde de buna benzer bir durum yaşanmıs. Çekimden sonra ağrı ve yanakta his kaybı gibi belirtiler 2.5 ay boyunca devam ediyorsa, bu beklenen bir durum değildir. Muayene olduğunuz çene cerrahının önerdiği şekilde bir müdahale gerekebilir. Yanakta çekilme ve ağrı: Diş çekimi sonrasında bölgede enfeksiyon veya iyileşme sorunu olduğunda, bu tür şikayetler görülebilir. Doğru iyileşmeyi sağlamak için bir müdahale gerekebilir. Dokular iyi iyileşmemişse veya enfeksiyon varsa, bölge açılarak temizlenir. Yanakta uyuşukluk: Bu, diş çekimi sebebiyle sinir hasarından kaynaklanabilir. Alt çenede özellikle alt diş siniri (inferior alveolar sinir) bu tür işlemler sırasında hasar görebilir. Bu uyuşukluk zamanla düzelebilir, ancak genelde kalıcı olur. Dilin uyuşukluğu: Dil sinirinin (lingual sinir) hasar görmesi sonucu ortaya çıkar. Zamanla iyileşebilir, ancak uyuşma kalıcı olabilir. Cerrahi müdahale: Cerrah meslektaşımın söylediği gibi, bölgede iyileşme düzgün gerçekleşmemişse, enfekte dokuları temizlemek ve sağlıklı iyileşmeyi teşvik etmek için bir cerrahi müdahale gerekebilir. İyileşmeyi hızlandırmak ve uzun vadede daha ciddi komplikasyonları önlemek için önemlidir. Anladığım kadarıyla, cerrahınız doğru bir yaklaşım sergiliyor ve durumu kontrol altına almak için gerekli adımları atıyor. Bu tür durumlarda endişelenmeniz normaldir, ancak en önemlisi profesyonel bir uzmanın rehberliğinde tedaviye devam etmektir. Umarım en kısa sürede sağlığınıza kavuşursunuz. Tekrar geçmiş olsun. Dr. Tansu Erakman Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Protetik Diş Tedavisi Diş Hekimi Ankara

@@DrTansuErakman dönüş yaptığınız için çok teşekkür ederim hocam doktorum bana alatab 600 mg yazdı şeker hastalarinin sinir tedavilerinde kullanılıyormuş iyi gelebilir dedi yanagim ilk günkü gibi değil yani gelişim var gibi ama çok yavaş doktorum bu süreç yavaş olacak ama iyileşme varsa eskisi gibi olur dedi

@@emresarac5062az da olsa iyileşme varsa bu sinir dokunun kopmadigini gösteriyor. Yavaş yavaş düzelecektir. Ama bu durum aylar sürebilir. Acele etmeyin. Sabırlı olun. 🙏🏻🦷

@@DrTansuErakman teşekkür ederim hocam şuan öyle yapıyorum iyi günler dilerim.

Merhaba, 18 yaşından küçük olduğun için implant ve köprü seçenekleri uygun değil. Bu durumda, diş çekimi sonrası değerlendirilebilecek alternatiflerle ilgili detaylar şunlar: 1. Diş Çekimi ve Kemik Greftleme: Diş çekimi yapıldıktan sonra mutlaka kemik greftleme işlemi yapılmalıdır. Bu işlem, çekim bölgesindeki kemik dokusunu koruyarak ileride yapılacak tedaviler için sağlam bir temel oluşturur. Aksi takdirde, 2 yıllık bekleme süresince kemik dokuda kayıp olabilir. Gelecekteki tedavileri zorlaştırabilir. 2. Geçici Protez: Diş çekimi sonrası estetik ve fonksiyonel ihtiyaçlarını karşılamak için geçici protez kullanabilirsin. Geçici protezler, eksik dişin yerini alarak hem görünümünü hem de çiğneme fonksiyonunu destekler. Bu protezler, kalıcı bir çözüm bulunana kadar kullanılabilir. 3. Ortodotik Tedavi: Diş çekimi sonrasında ortodontik tedavi, dişlerin ve çene yapısının düzgün şekilde yerleşmesine yardımcı olabilir. Ancak, ortodontik tedavi tercih edilirse, ortodontistin mutlaka çekim bölgesindeki kemik kalınlığını kontrol etmesi gerekmektedir. Bu kontrol, 2 yıl sonra her şey düzgün görünse bile, incecik bir kemik dokuya implant yapılamayacak bir durumu önlemek için önemlidir! 4. Boşluğu Koruma: Diş çekimi sonrası, boşluğun olduğu bölgedeki diş eti ve kemik yapısının sağlıklı kalması için düzenli diş kontrollerine gitmek ve diş hekiminin önerilerini dikkate almak önemlidir. Bu süreçte iyi bir ağız hijyeni sağlamak da gerekir. 5. Gelecekteki Tedaviler: 18 yaşına geldiğinde ve kemik gelişimin tamamlandığında, implant gibi kalıcı çözümleri düşünebilirsin. Bu nedenle, mevcut dişlerin ve diş etlerinin sağlığını korumak, gelecekteki tedaviler için zemin hazırlayacaktır. Sağlıklı ve mutlu bir gülümseme dilerim. Dr. Tansu Erakman Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Protetik Diş Tedavisi Diş Hekimi Ankara

🙏🏻🧿😊🧿🍃

​@@DrTansuErakman🤲🌹🤲

​@@DrTansuErakman🤍🌼🤍

🙏🏻😊🙋‍♂️🧿

Merhaba, Implant sökümü gerekli olduğunda uygulanmış olan implant markasını bildiğimiz takdirde uygun cerrahi seti temin ederek işlem yapabiliriz. Özelikle implant kemik kaynaşması iyi olmayan ve implantı kendi ekseni etrafında çevirerek çıkardığımız durumlarda kolaylık sağlar. Ancak maalesef implant sökümü gereken durumların pek çoğunda bu kadar kolaylıkla işlem yapılamaz. Implant’ı çevirerek çıkarmak imkansız durumdadır. Böylesi vakalarda çene cerrahinin tecrübesi ve bilgisi on olana çıkmaktadır. Özetle, implant markasını hiç bilmeden de işlem yapılabilir. 👌🏻 Sağlıkla kalın. Dr. Tansu Erakman Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Protetik Diş Tedavisi Diş Hekimi Ankara

@@DrTansuErakman Hocam teşekkürler implant kendi ekseni etrafinda dönmeden cikarilamiyorsa işlem daha mı zor yapiliyor benim sadece 1 disimde implant var çıkarma işlemi sırasında sağındaki ve solundaki dişlerim de zarar görebilir mi çok riskli bir işlem mi acaba ben markayı biliyorum ama yaptirdigim yerden cihazı temin edemiyorum aynı ebatta başka markalar uygulanabilir mi

@@oe9709merhaba, 1. Implant kendi ekseni etrafında döndürülerek cikarilamiyorsa işlem elbette daha zor okuyor. 2. Çıkarma işlemi sırasında cerrah tecrübesiz ise yandaki dislerin zarar görme ihtimali elbette vardır. 3. Bu konuda bilgili ve tecrübeli bir hekim ise çok riskli bir işlem değildir. İslemlerinizj çene cerrahına yaptırınız. 4. Yaptırdığınız klinik size yardımcı olmuyorsa direk olarak implant markası ile iletişime geçin. Onların tavsiye edeceği başka bir çene cerrahi olabilir. İslemlerinizj o klinikte yaptırabilirsiniz. 5. Başka markalar elbette uygulanabilir. Sağlıkla kalın. Dr. Tansu Erakman Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Protetik Diş Tedavisi Diş Hekimi Ankara

@@DrTansuErakman Hocam çok teşekkür ederim yanıtlarınız için

@@oe9709rica ederim. Her zaman.

🧿🦷😊

🙏🏻😊🙋‍♂️

​@@DrTansuErakman🤲🌹🤲

Merhaba, Gömülü dişler, özellikle alt çene bölgesinde yan yatmış ve sinire yakın olduğunda karmaşık bir durum yaratabilir. Anladığım kadarıyla iki farklı doktor farklı önerilerde bulunmuş, bu durum da kafanızı karıştırmış. Bu tür durumlarda karar vermek zor olabilir çünkü her iki yaklaşımın da artıları ve eksileri vardır. Gömülü Diş ve Sinir Yakınlığı: Alt çenede gömülü 20’lik dişlerin sinire yakın olması, çekim sırasında sinir hasarı riskini artırır. Sinir hasarı nadir olsa da, kalıcı uyuşukluk gibi bazı komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, bu duruma özel bir hassasiyet gerekir. Durumunuzu Değerlendirme: 1. Sinire Yakınlık: Diş sinire ne kadar yakınsa, çekim sırasında risk o kadar artar. 3B tomografi gibi ileri görüntüleme yöntemleriyle sinir ve dişin konumu net şekilde belirlenir. 2. Yanındaki Dişe Zarar: Gömülü dişler bazen komşu dişlere baskı yaparak bu dişlerin kökünde erime veya çürüğe yol açabilir. Ancak, böyle bir zarar oluşmamışsa ve diş ağrı yapmıyorsa, diş takip edilebilir. 3. Ağrı veya Rahatsızlık Yok: Şu anda ağrı yaşamamanız, dişin aktif olarak bir problem yaratmadığını gösterir. Ancak bu, gelecekte de problem yaratmayacağı anlamına gelmez. Diş zamanla yanındaki dişi itebilir, enfekte olabilir veya çürüme başlayabilir. Farklı Yaklaşımlar: • Çektirme: İlk doktorun önerdiği gibi, dişi çektirmek ileride oluşabilecek sorunları önleyebilir. Ancak, bu işlem sinire yakınlık nedeniyle riskli olabilir ve bu nedenle cerrahinin deneyimli bir ağız ve çene cerrahı tarafından yapılması çok önemlidir. • Takip ve Bekleme: İkinci doktorun önerisi, şu an aktif bir sorun olmadığı için dişi yerinde bırakıp, belirli aralıklarla kontrol etmek yönünde olabilir. Ancak bu durumda dişin zamanla sorun yaratma olasılığı göz önünde bulundurulmalı ve düzenli olarak izlenmelidir. Ne Yapmalı? Bu durumda, size en uygun kararı verebilmek için şu adımları takip edebilirsiniz: 1. Ek Bir Görüş Alın: Farklı bir uzmandan, özellikle çene cerrahından görüş almak faydalı olacaktır. Durumu daha geniş bir perspektiften değerlendirmenize yardımcı olur. 2. İleri Görüntüleme: Eğer yapılmadıysa, 3B tomografi gibi ileri görüntüleme teknikleriyle dişin sinirle ilişkisi daha iyi incelenir. Riskleri daha net bir şekilde ortaya koyar. 3. Risk ve Fayda Analizi: Dişi çektirmek, gelecekteki potansiyel problemleri önleyebilir, ancak şu anki durumda riskler de olabilir. Dişi yerinde bırakmak ise şu an için daha güvenli gözükebilir, ancak ilerideki sorunlar için dikkatli bir takip gerektirir. 4. Doktorla Detaylı Bir Görüşme: Her iki doktorla da oturup, riskleri ve faydaları yeniden konuşmak, size karar verme sürecinde yardımcı olabilir. Özellikle cerrahiden doğabilecek komplikasyonlar hakkında net bilgi almak önemli. Sonuç olarak, bu durumlarda nihai kararı vermek zordur ve her seçeneğin avantajları ve dezavantajları vardır. Hangi yolu seçerseniz seçin, düzenli takip ve doktorunuzla iletişimde kalmak çok önemlidir. Başka sorularınız olursa, her zaman buradayım. 😊 Dr. Tansu Erakman Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Protetik Diş Tedavisi Diş Hekimi Ankara

🙏🏻😇🧿

​@@DrTansuErakman🤲🌹🤲

Çok teşekkür ederim. Beğendiğinize sevindim. Bütün paylaşımları amatör olarak kendim hazırlıyorum. 🙏🏻😊😄

Merhaba, Flep kaldırmadan yapılan cerrahi işlemler, genellikle minimal invaziv olarak kabul edilse de, bazı sınırlamaları vardır. Flep kaldırılmadığında, cerrah işlem sırasında kemik dokunun konturunu doğrudan göremez, bu da işlemi adeta ‘kör’ yapıyormuş gibi hissettirir. Bu durum, özellikle anında implant yerleştirme ameliyatında risklidir. Alveol kemiğindeki dirseklenme ya da düzensizlikler fark edilemediğinde, implantın kemik dokunun dışında yerleştirilmesi riski bulunur. Bu da, implantın başarısız olmasına sebep olur. Dolayısıyla, başarılı bir implant yerleştirme için, iyi bir cerrah, ihtiyacı olduğu kadar flep kaldırır ve işlemi tam kontrol altında gerçekleştirir. Özellikle anında implant cerrahisinde, flep kaldırmadan implant yerleştirme işlemi, kemik yapısındaki olası hatalar nedeniyle implantın yanlış konumlandırılmasına neden olabilir. Bu da, implantın stabilitesini olumsuz etkileyerek başarısızlığa yol açar. Bu nedenle, cerrah her zaman kemik yapısını tam olarak değerlendirebilmeli ve gerektiğinde yeterli düzeyde flep kaldırmalıdır. Diğer yandan, eğer implant yapılan diş boyut olarak küçük bir diş ise (örneğin bir kesici diş), flep kaldırmadan da implant yerleştirilebilir. Bu durumda, kapama vidası takıldıktan sonra sekonder iyileşme ile diş etinin implantın üzerini kapatması beklenebilir. Ancak, burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, serbest diş eti yerine yapışık diş etinin muhafaza edilmesidir. Yapışık diş eti, implant etrafında iyi bir bariyer oluşturur. Uzun vadede peri-implant sağlığını korumaya yardımcı olur. Özetle: • Flap kaldırmadan yapılan cerrahilerde, kemik dokunun konturu net bir şekilde görülemez, bu da işlem sırasında bazı riskler oluşturabilir. • Özellikle anında implant cerrahisinde, kemik yapısındaki olası düzensizlikler implantın başarısını tehlikeye atabilir. • İyi bir cerrah, işlem sırasında ihtiyacı olduğu kadar flep kaldırır ve kemik yapısını tam kontrol eder! • Küçük boyuttaki dişlerde, flep kaldırmadan implant yerleştirilse bile, yapışık diş etinin korunması önemlidir. Bu bilgiler ışığında, cerrahi kararların her zaman vaka bazında dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini unutmamak önemlidir. Her zaman buradayım, başka sorularınız olursa çekinmeden sorabilirsiniz! 😊 Sağlıklı günler dilerim. Dr. Tansu Erakman Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Protetik Diş Tedavisi Diş Hekimi Ankara

@@DrTansuErakman teşekkür ederim hocam.

@@SARS1LMAZrica ederim. Her zaman.

Merhaba, Alt protezlerle ilgili yaşadığınız rahatsızlığı ve yapıştırıcının tutmama durumunu dikkate alarak şunu belirtmekte fayda var: Aslında protezlerin tutuculuğunun yapıştırıcı ile sağlanması ideal bir durum değildir. Hareketli protezlerde, az ya da çok, tutuculuk sorunları olabilir. Bu yüzden, protezin ilk etapta doğru yapılması büyük önem taşır. Protezlerin sağlıklı bir şekilde tutunması için en önemli faktör, tecrübeli bir uzman tarafından, uygun ölçü maddeleri kullanılarak doğru bir teknikle yapılmasıdır. Bunun yanı sıra, protezin kaliteli malzemelerle üretilmesi de büyük önem arz eder. Bu tür protezlerin tutuculuğu çoğunlukla vakumlama esasına dayanır. Ancak alt protezler üst protezlere göre daha az vakumlama ve tutuculuğa sahiptir. Bunun nedeni, alt çenenin hareketli olması ve dilin sürekli hareket ederek protezi yerinden çıkarıcı kuvvetler uygulamasıdır. Dolayısıyla, alt protezlerin tutuculuğunu sağlamak daha zordur ve zaman zaman bu tür sorunlarla karşılaşmak mümkündür. Eğer proteziniz sürekli rahatsız ediyorsa veya sık sık çıkıyorsa, diş hekiminize başvurarak protezinizi yeniden ayarlatmanız gerekebilir. Protezin dokuya bakan iç kısmında ‘astarlama’ yapılabilir. Bu sayede, protezinizin uyumu ve rahatlığı artırılabilir. Yapıştırıcıyı kullanırken de şu noktalara dikkat etmelisiniz: 1. Temizlik: Protezinizi ve ağız içini iyice temizleyin. Ağızda veya protezin üzerinde yiyecek kalıntıları varsa, yapıştırıcı tam olarak tutunamayabilir. 2. Miktar: Yapıştırıcıyı nokta halinde veya ince bir şerit şeklinde uygulayın. Çok fazla yapıştırıcı kullanmanız da protezin kaymasına neden olabilir, çünkü fazla yapıştırıcı sıvılaşarak ağız içinde dağılabilir. 3. Baskı: Yapıştırıcıyı uyguladıktan sonra protezi yerine yerleştirip birkaç saniye boyunca hafif baskı uygulayın. Bu, yapıştırıcının daha iyi tutunmasını sağlar. 4. Bekleme Süresi: Yemek yemeden önce protezin tam olarak sabitlenmesi için biraz bekleyin. Genellikle yapıştırıcı uygulandıktan sonra 5-10 dakika beklemek önerilir. Umarım bu ek bilgilerle daha net bir anlayışa sahip olabilirsiniz. Diş sağlığınızı ön planda tutarak en iyi sonuca ulaşmanızı dilerim! Sağlıklı günler! 🌟 Dr. Tansu Erakman Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Protetik Diş Tedavisi Diş Hekimi Ankara

Zahmet oldu . Teşekkürler hocam

@@isaylmaz7327rica ederim. Her zaman. Sağlıkla kalın.