Видео

Evet, eğer saksılarınızda halihazırda yoksa ormandaki kaya altlarına bakmanız gerekiyor. 🪴

@@yagizbysl teşekkür ederim

Çok güzel oldu elinize sağlık.Yapraklı bitkinin adı nedir nerden bulabilirim.

elinize sağlık, şahane oldu. "evlerinizdeki kavanozları da kullanabilirsiniz." dediniz, bunun için de bir video çekme şansınız var mı acaba? teşekkürler.

Bu çok normal bir süreç, yaprak koptuktan sonra içerisindeki enerjiyi tekrar köklenip, filizlenmeye harcar, sonuç olarak köklenen bitki tekrar topraktan besin almaya başlar falat bu sürede o yaprağın deposundan kullandığı için yaprak ölür, bitki yoluna devam eder 😊

@@yagizbysl çok teşekkür ederim açıklamanız için ☘️😊

Merhabalar, yapabilirsiniz fakat kaktüslerde kestikten sonra köklendirmeye çalışmadan önce, hafif serin, aydınlık bir odada daha uzun süre tutup, kesilen kısmın iyice kurumasını sağlamalısınız. Daha sonra böyle bir setup kurup köklendirebilirsiniz.. keyifli hobiler 😊

Doğada da zaten dal ve kayaların üzetinde yetişen kara yosunları, topraktan değil, havadaki nemden ve sabah çiğlerinden gerekli suyu alırlar. Kuru havalarda ara sıra fısfısla, hava karardıktan sonra destek olabilirsiniz.

Sıvı el sabunu kullanabilirsiniz.

Hayır aslında yanlış değiş. Sadece farklı bir yöntem. Suya kabuğu attığınızda bir fizik kanunundan yararlanıyorsunuz. Maddeler herzaman çok yoğun olduğu ortamdan, az yoğun olduğu ortama doğru yayılma eğilimindedirler. Haliyle kabuğun içerisindeki potasyum miktarı, suyun içindekinden fazla olduğundan, bu fazla potasyum suya dağılma eğilimi gösterir. Yaptığınız hareketin mantığı aslında bu. Yani yanlış denemez, sadece farklı bir teknik. Benim şahsen çok tercih ettiğim bir teknik değil çünkü, su ile muz kabuğunun potasyum değerleri dengelendiğinde bu geçiş durur. Fakat kabukta su ile aynı oranda potasyum hala durmaktadır. Haliyle potansiyelin sadece yarısını kullanabilirsiniz. Ayrıca su olan yerde hayatta vardır. Çürükçül bakteriler zamanla koku yapabilir. Bu ve benzeri sebeplerden dolayı ben tercih etmesem de, yanlış değil, tercih meselesi.

Aklıma geldi fakat tek bir videoya hepsni sığdırıp anlatabilmem mümkün değil. Sayısını dahi bilmiyorum. Hepsini zamanla yavaş yavaş iç mekan, dış mekan, etçiller, sukulentler, kaktüsler, nadir türler, meyve/sebzeler, ağaçlar, endemik türler, sucul bitkiler vs gibi konusu açıldıkça videolarda yerlerini alacaklar. Amacım sadece göstermek değil izleyen herkese yardımcı olabilmek ve birşeyleri anlatmaya çalışmak olduğundan, gösterip geçmek yerine anlata anlata gitmeyi tercih ederim.

@@yagizbysl her şey gönlünce olsun başarılar dilerim. kibar ve naziksiniz ne kadar güzel davranış bütün yorumları okudugunuzu işaretlemiş cevap yazmaya çalışmışsınız. çok taktirettim.

Üstü açık kalacak. Görüntü olarak kapatmak istiyorsanız kapatabilirsiniz. Fakat kapattığınız kapakta hava alabilecegi delikler olmalı.

@@yagizbysl çok teşekkür ederim değerli bilgiler için.

Çok eski bir toprak için 2 kez (biri bahar başı, diğeri yaz ortası) kullanabilirsiniz. Aynı şekilde bahçe gibi alanlarda senede 2 defa kullanılabilir. Yani uygulanacak miktar ve zaman bitkinin türüne ve toprağa göre değişir fakat, genel anlamda konuşmak gerekirse saksılar için bahar başında yapacağımız tek bir gübreleme yeterli olur.

Evet suya değmiyor, videodaki gibi havada kalması gerekir. Suya değerse çürürler. İçeride oluşan buhar, köklenmeleri için ideal nem seviyesini oluşturur. Yani aslında su ile değil, içeride oluşan nem ile köklendiriyoruz.

Echeveria Elegans

Fiziki olarak orada nereden bulursunuz bilemem ama internetten çok rahat bulabilirsiniz. Bulamasanızda canınızı sıkmayın her bitkinin kendine has güzelliği var, herhangi bir echeveria türüne doğru bir bakımla benzer görüntüler yakalayabilirsiniz :) Can azerbaycana selam..

@@yagizbysl Teşekkürler

Doğaya duyulan saygı, benim gözümde bir tecih değil, bir mecburiyettir. Ne yazıkki betonlaşma insanları doğadan koparıp, aslında doğanın bir parçası olduğumuzu unutturuyor çoğu insana. İçerisinde bulunduğumuz doğa, ekosistem sağlıklı olmazsa, bizim sağlıklı olabilmemiz sözkonusu olamaz. Şehir hayatının bir diğer etkisi de farkındalığımızı azaltması. Yağmurun yağacağını anlamak için televizyona ihtiyacım yok benim. Evimin köşesindeki karıncaların yuvalarının girişini kapatmaya çalışmasından yağmurun yağacagını anlamak zor değil , üstelik asla yanılmazlar. Fakat şehir hayatı insanları doğadan öyle bir kopartıyorki bırakın karıncaları, kafalarının üzerindeki dünyanın en büyük göçlerinden birini dahi göremeyen robotlara çeviriyor insanları. Üzücü..