Видео

Kitabı şimdi bitirdim ve her zamanki gibi yorumları açtım. Karşıma ilk siz çıktınız. ağzımda kalan tat daha bi arttı sanki🙏

Çok iyi kitaplar okumaya çalışıyoruz, çoğunu da yalnız okuyoruz. Bu kitabı okumak kesinlikle birliktelik ihtiyacı hissettiriyor. Birilerine gitsem de ne okudum, ne anlıyorum diye sorsam diye hissettiriyor. Ne güzel elimizden tutmuşsunuz☺️ Bu zorlu kitabın üzerinden harika bir yayın olmuş, emeğinize sağlık 👏🏻

Ben bırakıverdim kitabi öyle kurtuldum biraz zaman geçsin strorytelde dinleyecegim

❤❤❤❤❤❤❤

❤❤❤❤

Ağzınıza sağlık, ne kadar güzel anlatdınız

Keşke daha sık yayın yapsanız...😍🍀

Pinar Kür'ün yaaaaarın yaaaaaarın kitabi degil; YARIN YARIN kitabi.

Bağımlılık yaptınız, keşke hergün yayın olsa... 😍🍀

Kitabin özetini dinlemek ,kitabi okumak kadar fevkalade 👏

Kacirmistim bu toplantimizi. Yayinlamaniza cok sevindim. 😊

hello❤ seviliyorsunuz

Merak uyandırıcı bir bölümdü

Soluksuz dinledim👏👏👏

Harika bir yayin olmus, emeklerinize sağlık 👏

Cok güzel bir program olmus yine. Teşekkür ederim

Emeklerinize sağlık, muhteşem olmuş yine :)

daha çok video olsun lütfen

ağzınıza sağlık

Sizi dinledikçe okuduğum kitapları tekrar okuyasım geliyor, es geçtiğim kısımlar daha anlamlı geliyor. Ağzınıza sağlık Burhan Bey’in yorumları ayrıca müthiş👏🏼

Yine derin dehlizlerden hazine değerinde bir kitap çıkarmışsın Burhan.Kulübe üye değilim ama gönülden destekliyorum.Buradaki kitapları da yakından takip edeceğim.Yayınlara değinecek olursam.Ses , ışık ve içerik cidden çok güzel.İyi yayınlar 😊

Böyle içeriklere hasret kalmıştık.Yayın hayatınızda başarılar dilerim 🙏🏻

Tanıştığım için ne kadar şanslı olduğumu söylesem az diyeceğim canım kulüp😍

İçinde olmaktan gurur duydugum biricik kulübüm, dostlarim.❤

çok kalp❤❤❤❤

İlgi çekici bir kanal, takibe aldım

Harika! Devamı gelsin diye bekliyoruzzz👏🏻

Güzel bir girizgah

Sizi ekranda görmek şahane artık aynı zamanda izleyiciniz 🌸🫶🏻

teşekkürler

Merhaba çok teşekkür ederim böyle bir incelemeyi kayda aldığınız için. Çok güzel bir inceleme olmuş. Ben bazı konılarda fikrimi belirtmek istiyorum. Kitabın başlığı itibariyle ve hatta hikaye açısından da hep denizcinin baş karakter olmasını istemiştim ama malesefki yazar isteyerek ya da istemeyerek denizciyi geri planda tutup çocukların iç dünyasını yansıtacak şekilde ilerletmiş kitabı, zira siz de ben de bahsederken aslında denizciyi asıl hikayenin parçası değil de anne oğulun hayatına bir eklenti olarak değerlendiriyoruz. Her ne kadar denizci kitabın adında geçse de kitapta bariz bir şekilde nesne konumunda. Bunu fark etmesi zor olmasa da beni çok rahatsız etti çünkü bu ayırdımı fark ettiğim anda yazarın aslında çocuklardan ziyade kendinden bahsettiğini anladım. Kulağa fevkalade ürkütücü geliyor. Bir diğeri tamsiliyetlerle ilgili denizi hiçbir zaman bir şeyi temsil ediyor olarak düşünmemiştim çünkü kitapta deniz kara ayırdımı, denizin çalkantılı hali ve yalnızlık çokça denize özgü tanımlar olarak geliyordu farklı bir şeyi temsil edeceğini düşünmemiştim. Denizin japonya, denizcinin değerlerini kaybetmeye yüztutmuş japon halkı olması o kadar mantıklı geliyor ki şuan... Ayrıca yazarın 'kötü'de bu kadar sabit ve istikrarlı bir şekilde hikayeyi sürdürmesi beni o kadar yıprattı ki, farklı perspektif değil başlı başına farklı bir dünya okuyormuşum gibi hissettim. Umutla çocukların olumsuz davrankşlarına yazarın da en azından bir yerde kınar gözke bakmasını bekledim ama bariz bir şekilde çocukların safındaydı yazar. Birka kitap sonra Kıyamet parkı okumayı düşünüyordum (onun hakkında da konuşmuşsunuz çok mutluyum şuan) fakat kitap beni o kadar yordu ki uzun süre herhangi bir çocuğun iç sesini duymak istemiyorum. Buna çok değerli Alper Kamu da dahil :') Son olarak sanırım şuan aktif bir kulüp değilsiniz eğer aktifseniz halka açık mısınız? Katılmak için ne yapabilirim? Teşekkürler

Ağzınıza sağlık, güzel bir sohbet olmuş. Keyifle dinledim. Baştaki gong sesi de radyo tiyatrosu havası yaratmış. Cennetin Doğusu'na gelirsek. Gerçek anlamda bir başyapıt. İstersek 100lerce kitap okuyalım, bazıları hem hikayesiyle hem kalemiyle bizi diğer kitaplardan keskin bir şekilde daha çok etkiler. Cennetin Doğusu da böyle bir kitap. Victor Hugo'nun Sefilleri, Tolstoy'un Anna Kareninası, Dostoyevski'nin Suç ve Cezası ve biraz da abartarak Orhan Pamuk'un Cevdet Bey ve Oğulları kitaplarıyla birlikte okuduğum en iyi kitaplar olarak tanımlıyorum kendimce. Hacimli bir kitap olmasına rağmen elimden bırakamamıştım ve 4-5 günde bitirmiştim. Kolay okunabilir bir kitaptan beklenebilir ama içeriği bu kadar yoğun bir kitapta bunu sağlayabilmek büyük ustalık. Sohbetin son kısmında hikayenin devamını da yazsaydı dediğiniz kısma katılmıyorum. Steinbeck hikayeyi tam da olması gerektiği uzunlukta anlatmış. Ne eksik ne fazla. Boş yere anlatılmış kısımlar yok. Bunun yanında eksik kalmış kısımlar da benim için yok. Sonra ne olurdu acaba dediğimiz kısımda yazar aslında o durumu başka bir karakter üzerinden zaten anlatmış oluyor. Bu yönüyle de beni çok etkilemişti.

Ağzınıza sağlık. Bu kadar "cesur" bir yazarın kitabın sonunu böyle bitirmesine şaşırdım doğrusu. Adam Tolstoy'u bile eleştirdiyse diğer yazarları eleştirmesini pek dikkate almamak gerek. Gerçi Tolstoy'un "İnsan neyle yaşar" kitabını okumuş da olabilir. (:

Çok akıcı,ve keyifliydi.Teşekkürler.

Ağzınıza sağlık. Çok güzel bir sohbet olmuş. Bizler de vesileyle sizleri dinlemiş olduk.