Видео

Hocam Allah razı olsun 100lerce hoca dinledim senin bu konuşmanda namaza başladım Allah senden razı olsun gercektwn muslumanim diyen hocamızı dinleyip namaza başlamayan gerçekten durumu vahim ben öyle haldeydimki Rabbım biliyor❤😊

Selamünaleyküm

Aga be😢

İlk❤

Rabbim mekanını cennet eylesin İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn

Allah Ali hocamızdan razı olsun ve Cennetinde de peygamberimize S.A.V komşu olmayı lütfetsin.

Dinlemeye doyamadigim güzel insan...Allahım razı olsun ...Kabrin nur dolsun...Rabbim, hayatımızı kuran ve sünnet doğrultusunda yaşamamızı nasib etsin inşallah.. ..

"LÂ İLÂHE İLLALLAH (لا اله الا الله) BENİM KALEMDİR! KİM O KALEYE GİRERSE AZÂBIMDAN EMÎN OLUR!..." (Hadîs-Kudsî) Lâ ilâhe illallah (لا اله الا الله) büyük bir kale ve tevhîdin (Allah'ı isimleri, sıfatları ve fiilleri ile birlemek ve bu konuda O'na asla ortak koşmamak) bayrağıdır. Bu kaleye sığınanlar, ebedî saâdet ve sonsuz ni'meti; bu kaleye girmeyip de dışarda kalanlar ise, ebedî şekâvet ve azâbı hakederler. Eğer bu kelime (Lâ ilâhe illallah لا اله الا الله) senin kalbîni çepeçevre kuşatan bir sur olmazsa ve bu kelimenin rûhu kalbinin içine yerleşmez; tevhidin saltanatı nefsini hevâ ve hevesten korumayıp şeytanlar kalbine girerse, kalenin dışında kalmışın demektir. Sadece dilden Lâ ilâhe illallah (لا اله الا الله) demenin, çok fazla da bir kıymeti yoktur ve söyleyene faydası dokunmaz... O halde bu kelimeden nasibinin ne kadar olduğunu iyice düşün! Şayet tevhîdin ma'nasını kavramış, rûhuna nüfûz etmişsen; 🌷"Allah onların kalblerine îmanı yazmış ve onları Kendisinden bir rûhla (nûrla) desteklemiştir..." (El-Mücâdele, 22) meâlinde ki âyet-i kerimede ifâdesini bulan, mahlûkatın efendisi Hz. Muhammed (S.A.S.) ve yüz yirmi dört bin nebînin nasibi olan ni'mete kavuşmuşsun demektir. Eğer tevhîdden nasibin bu kelimeyi; sadece dille söylemekten ibâretse, bu durumda Kur'ânın şu âyetinde anlatıldığı kimselerden olursun: 🌷"Bedeviler, îman ettik dediler. De ki: Siz îman etmediniz. Fakat islam'a girdik deyin! (bâri) (Zîra) Îman; henüz kalplerinizde yerleşmedi. Eğer Allah'a ve Rasûlüne itaat ederseniz, Allah yaptığınız güzel amellerden hiç birinin sevabını size eksik vermez. Allah ğafûrdur, rahîmdir..." (El-Hucurât, 14) Bu âyette açıklandığı gibi, dil ile Lâ ilâhe illallah (لا اله الا الله) deyip bırakmak, münafıkların reisi Abdullah bin Übey bin Ka'b bin Selûl ve yüz bin münafığın yaptığı bir iştir. Kur'ân-ı Kerîmde bu duruma işaret edilmek üzere şöyle buyrulmuştur: 🌷"Ey Muhammed! Münafıklar sana gelince; Senin şüphesiz Allah'ın Rasûlü olduğuna şehâdet ederiz! derler. Allah (zaten) Senin Kendisinin Rasûlü olduğunu, bunun yanında münafıkların da yalancı olduklarını bilir..." (El-Münafikûn, 1) İşte bu durumda sen, dünya ve âhirette hüsrâna uğramış kimselerden olursun ki bu hal; apaçık bir hüsran ve bir ziyandır. Bu hal içersinde, Âlem-i Adl'in yani cehennem ehlinin ve Allah düşmanlarının defterine kaydedilirsin. Nitekim Kur'ân-ı Kerîmde, 🌷"Şüphesiz münafıklar cehennemin en alt tabakasındadırlar. Onlara (orada) bir yardımcı da bulamayacaksın..." (En-Nisa, 45) buyrulmuştur. Evet! Lâ ilâhe illallah (لا اله الا الله) bir kaledir. Lâkin münafıklar o kaleye karşı iftira ve yalan mancınığını kurarak, tahrip gülleleri atmışlar, şekâvet ve nifak balyozları ile onu yıkmaya yeltenmişlerdir. Bu gibi kimselerin içine düşman girip tevhîdin izlerini yok etmiş, onun fiillere yansıyan güzelliklerini karartmış, bu güzelliklerin neşv-ü nema bulacağı kalbleri târûmâr edip, onlardan kelime-i tevhîdin ma'nasını almış ve onları kupkuru bir sûrette başbaşa bırakmıştır. Bunun için hadiste, 🌷"Doğrusu Allah; sizin sûretlerinize değil, sadece kalblerinize bakar..." buyrulmuştur. Lâ ilâhe illallah (لا اله الا الله)'ın ma'nası gitmiş, sadece bir takım harfler ve lakırdılar kalmışsa bu; kelime-i tevhîd kalesinin ma'nadan yoksun bir şekilde sadece dille telaffuz edilmesi hâlinde gelmiştir. Nasıl ki, dil ile "ateş" demek dili yakmıyor, "su" demek harâreti gidermiyor, "ekmek" demek karnı doyurmuyor, "kılıç" demek vücûdu kesmiyorsa; aynen öyle de, sadece dil ile kelime-i tevhîdi söylemek de, kişiyi kötülük,çirkinlik ve münkerâttan alıkoyamaz. Söz kabuk, ma'na ise özdür. Söz sadef ise, ma'na incidir. Öz olmayınca kabuğu neylersin, incisi olmayan sadef neye yarar. Kelime-i tevhîdin sözcükleri ve ma'nası, beden ile rûh gibidir. Rûhsuz beden nasıl ki bir meyyit (cenâze) mesabesindedir, öyle de manası olmayan tevhîd kelimesi de söyleyene hiç bir fayda sağlamaz. Üstelik hevâ, heves, beşerî sistem ve sahipleri, altın ve gümüş gibi asrımızın putlarına kulluk yapılırken "Lâ ilâhe illallah" (لا اله الا الله) demenin bir de ilâhi tekdîr ve tehdîdi vardır: 🌷"Ey îman edenler! Yapmadığınız bir şeyi niçin söylüyorsunuz? Yapmadığınız bir şeyi söylemeniz, Allah katında büyük bir suç ve vebaldir..." (Es-Saff, 2-3)

Rabbim mekanını cennet eylesin inşallah gani gani rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah sayıların artırsın bize de anlatillatini dinlediklerimizi amel etmeyi hayatımıza girsin inşallah

Tevhidi anlattığı için toplum tarafından bilinmedi çünkü bedava cennet vaat etmedi

Allah c.c rahmet eylesin

Siz cihatcı bir alimdiniz keşke bütun hocalar senin gibi olunca dünya değişecek

ALLAH c.c razı olsun siz gercek bir alimdiniz allah c.c rahmet eylesin mekanın cennet olsun

Cennet mekanın olsun Rasulullah’ın komşusu ol inşaallah

Allàh razi olsun hocam saglik sihhat sifa versin size.amin